Berâet, “Kişinin bir yükümlülükten kurtulması veyabulunmaması” anlamındadır. Berat gecesi için kaynaklarda “şâbanın ortasındaki gece”, “mübarek gece”, “rahmet gecesi” gibi ifadeler kullanılmaktadır.
Hz. Peygamber’in şâban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair rivayetleri göz önüne alan âlimler bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak, dua ve istiğfar ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını ifade etmişlerdir.
Bu gecenin bir arınma ve bağışlanma gecesi olduğu hakkında Hz. Peygamber’in, “Allah Teâlâ -rahmetiyle- şâbanın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” buyurduğu rivayet edilmiştir. (Tirmizî, Savm, 39)
Ayrıca bu gecenin faziletinden istifade için tutulacak oruç ve yapılacak dualar hakkında Hz. Peygamber, “Şâbanın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur. (İbn Mâce, İḳametü’ṣ-ṣalât, 191)
Bu kutlu gece de yapılabilecek en güzel dua örneğini yine Hz. Peygamber’in dilinden öğrenmekteyiz.
“Allah"ım! Gazabından rızana sığınırım, cezalandırmandan affına sığınırım. Senden (gelecek her türlü azaptan) Sana sığınırım. Seni lâyıkıyla övmeyi beceremem. Sen, kendini övdüğün gibisin.” (Nesâî, Kıyâmü"l-leyl, 51)
Beraat gecesini ihya etmek için bazı tavsiyeler:
1) Hz. Peygamberin bu gece baki’ mezarlığını ziyaret ettiği gibi kabir sakinlerine istiğfar ve ibret nazarıyla onları ziyaret etmek. 2) Eşlerimiz çocuklarımızla akrabalarımızla hak hukuk meselesinde neleri göz ardı ettiğimize dair ortak bir muhasebe yapılması. 3) Yüreğinin derinliklerinden halini Rabbine arz ederek af ve bağışlanma dilemek. 4) Allah'ın yüceliğini, kul olarak da kendi acziyetimizi ikrar etmek ve namazı ikame etmek. 5) Düzenli olarak Kuran tilavetinde ve tefekküründe bulunmak.
Berat Gecesi tüm beşerin mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Yüce Hakk'a iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar mesuttur.
Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ise ne kadar mahzundur. Böyle sağanak rahmet yağmurlarının indiği bir gecede bundan mahrum kalabilecek birtakım zümrelerin de olduğu bildirilmektedir.
Bu gece af dışı kalacaklar varmı?
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın on beşinci gecesinde rahmetiyle yetişip her şeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna." (İbn mace, ikamussalat,191)
"Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna." (Beyhaki, Şuabü-l iman, 3831)
Bu kişiler kıyamete kadar hiç affedilmeyecek değillerdir. Şayet bu günahından vazgeçip bunun pişmanlığı içinde tövbe ile bu gecelerde Allah’a yalvarır ise affedilmesi elbette mümkündür. Hadisleri bu şekilde anlamak, bu gecenin bir fırsat gecesi olduğunun farkında olarak değerlendirmek gerekir.
Kaynaklarımızda Berat gecesine ait özel bir namaz yoktur. Ancak halk tarafından zaman zaman 100 reka’t kılındığı bilinmektedir.
Bu gecenin affımıza vesile olması niyazıyla..