Dünya üzerinde söz sahibi olan ABD ve AB ülkeleri bugün söyledikleriyle yaptıkları arasında dağlar kadar fark var. İşte bu ülkelerin söyledikleri ve yaptıklarına baktığımızda Türk Atasözü; “Ele Verir Talkını, Kendi Yutar Salkımı” atasözümüzü hiç arattırmayacak işlerin olduğunu görüyoruz…
Atasözleri kültürel zenginliğimizin en önemli göstergesidir. Bazen uzun anlatmak yerine konuyu, atasözlerimiz ile anlatırız…
Türk tarihi incelendiğinde sömürgeciliğe hiçbir zaman rastlanamaz, Bilakis Türkler tarih boyunca ezilen, sömürülen ve soykırıma tabi tutulan tüm mazlumların kurtarıcısı olmuştur. Hiç bir ülkenin bir karış toprağında gözü olmamıştır. Osmanlı Devleti çekildikten sonra, kan gölüne dönen Balkanları ve Ortadoğu’yu Türkler, yüzlerce yıl barış ve hoşgörü içinde yönetmiştir…
Örneğin Fransa ve İngiltere gibi ülkeler sömürgelerinde halkın konuşma dilini değiştirirken, Türkiye de her halk kendi diliyle konuşuyor ve ibadetini özgürce yapıyor. İşte o nedenle Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, günümüzde gerek Ortadoğu gerek Balkanlar gerekse Afrika ülkelerinde kurtarıcı olarak görülmekte ve kendisine büyük bir güven duyulmaktalar…
Türkiye Cumhuriyeti, sömürgeci ve emperyalistlerin haritalarını cetvelle, bayraklarını ise masa başında pergel ve gönyeyle dizayn ettikleri ülkelere benzemez. Türk Milleti bağımsızlık ve özgürlüğünün bedelini defalarca ödemiş bir millettir!
Suriye konusunda bu kapsamda umarım bir hataya düşülmeyerek Türkiye’nin engin deneyim ve tecrübelerinden yararlanılır. Libya örneği herkesin önünde durmaktadır. Sömürgeci - emperyalist açgözlü hırslar bazılarının akıllarını gölgelemez!
Binlerce yıllık devlet tecrübesi göz ardı edilerek terör yapılanmaları ile iş tutulmaya kalkışılmaz! Umarım tarihi bir hata yapılarak bu şans ıskalamazlar. Osmanlı Devleti çekildikten sonra, kan gölüne dönüp barış ve huzur ortamına hasret kalan bölge için Türkiye’nin varlığının ne anlama geldiğini unutulmamalıdır. Türkiye’yi kendilerine önder ve rol model olarak germelidirler…
ABD ve AB Ülkelerinin, söyledikleriyle yaptıkları arasındaki farkı göstermek için Atasözümüze dönecek olursak yukarıda da belirttiğim üzere Atalarımız “Ele Verir Talkını (Telkini), Kendi Yutar Salkımı” atasözü ile konumuz çerçevesinde; kendilerinin inanmadığı ve uygulamadığı icraatları başkalarının uygulaması yönünde telkinde bulunmasını kast etmek istedim…
Türkiye’yi Kıbrıs’ta “işgalci güç” olmakla itham etmeye kalkışanların kendileri acaba ne durumda?
Hep birlikte bir buna bakalım: İngiltere (Büyük Britanya, tarihteki en önemli sömürgeci devletlerin başında gelmektedir. Büyük Britanya,) denizaşırı topraklara sahip. Büyük Britanya, günümüzde o kadar ülkeleri sömürge olarak almış ki incelediğinizde göreceksiniz…
ABD de günümüzde, geniş denizaşırı topraklara sahip. ABD’nin küresel stratejilerine büyük avantajlar sağlıyor. ABD sahip olduğu denizaşırı topraklarından Karayipler’deki Porto Riko ve ABD Virgin Adaları, Kuzey Mariana Adaları Topluluğu (CNMI), Amerikan Samoası ve Pasifik’teki Guam’ı terk etmeye niyetli görülmediği gibi daha eklemeye çalışıyor…
Dünya tarihindeki en önemli sömürgeci Fransa’nın da denizaşırı toprakları var. Bunların dördü Karayip Denizi’nde, dördü Büyük Okyanus’ta, üçü Hint Okyanusu’nda ve biri de Kuzey Amerika’dadır. Bunlar Réunion, Guadelupe, Martinik, Yeni Kaledonya, Fransız Polinezyası, Fransız Guyanası, Afrika ülkesinin ulusal rezervlerini elinde tutuyor. Bunlar; Benin, Burkina Faso, Gine-Bissau, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Bunlar bir bölümü, İsterseniz inceleyin hangi Afrika ülkeleri sömürgesi odlunu göreceksiniz…
Sözünü ettiğim batı sömürgeciliğinin günümüz emperyal dünyasının zenginlik ve gücünün asıl kaynağını oluşturduğunu da hiç unutmamak lazım.