PİRİNCİN TAŞLARI
Türkiye, son yıllarda savunma sanayi atakları ve silahlanma projelerinde Batı dışı kaynaklara yönelmesi, kendi ihtiyacını iç sanayide yapması, Suriye’de “Barış Pınarı” Harekâtına başlaması, başta ABD ve İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinin hedefi oldu...
Türkiye’ye istediklerini kabul ettiremeyen güçler gizli ve sinsi planlar yapmaya başladı. İngiltere, İsrail, Mısır, Suudi Arabistan (SA) ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) istihbarat şeflerinin bir Körfez ülkesinde gizli bir toplantı yaptılar. Muhtemelen bu bilgi ya ortak irade ya da İsrail tarafından kasıtlı olarak yayın organına bazı yayın organlarına servis edildi. Burada MOSSAD Başkanı Yossi Kohen'in Türkiye ile ilgili sözleri özellikle dikkat çekiyor: “Asıl tehlike İran değil, Türkiye'dir.”
ASIL HEDEF TÜRKİYE!
Köşe Yazımı takip edenler bilir. Yazılarımda özellikle vurgularım. ABD, İsrail ve peşlerine takılan ülkelerin bölgedeki asıl hedefi, ilan ettikleri gibi İran değil, Hedefleri Türkiye'dir. Açıkça deklare edemezler, çünkü sözde de olsa Türkiye Batı kulübünün bir NATO üyesidir. Türkiye ayakta kaldığı sürece Batı Asya'daki sinsi planlarını uygulayamayacaklarını biliyorlar…
PKK'yı 1984 yılından bu yana besleyip üstümüze sürenler, Daha sonra YPG adıyla Suriye’de Terör devleti kurmaya çalıştılar. Amaç; Türkiye’ye karşı kullanmak…
ARAP DÜNYASI OYUNA GELİYOR
ABD ve İsrail, Arap dünyasını parmağında oynatıyor. Türk-Arap-Fars kavgasının hiçbir bölge ülkesine faydası olmaz. Sadece ABD, İsrail ve Batı güçleri kazanır. Çatışma içine giren güçler yıpranır ve kolay yem olur. Köklü devlet geleneği olmayan ülkeler ilk dalgada yıkılır. ABD, Irak'ı kışkırtarak İran'ın üstüne sürdü. Uzun süreli yıpratma savaşında (1980-1988) iki ülkenin de kaynakları heba oldu. Sonra ABD, Irak'ı kışkırtıp Kuveyt'e saldırttı. Küresel düzeyde kitle iletişim kampanyaları ile Irak aleyhine muazzam bir kamuoyu yarattı. Bütün dünya Irak'a sırtını döndü ve Irak kolay bir av oldu. Bölgesel işbirliği olsaydı, asla Irak işgal edilemezdi!
Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin İsrail ile ilişkileri artık mide bulandırıyor. Halk ayaklanmaya başladı. Mısır halkı, Sisi’nin yolsuzluklarına karşı ne kadar daha direnecekler…
Aslında İsrail ve üç Arap ülkesi (Mısır, SA ve BAE) uzun zamandır Türkiye’ye yönelik düşmanlık içeren faaliyetler içinde bulunuyor. İsrail ve ABD eşgüdüm içinde oyun kuruyor ve bu ülkeleri tepe tepe kullanıyor. Mısır'ın Kıbrıs Büyükelçisi Türkiye'ye karşı askeri güç kullanılmasını öneriyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hak ve hukukuna tecavüz ediyor. BAE'nin 15 Temmuz darbe girişimine destek verdiği açığa çıktı. SA, BAE istihbarat servisleri birlikte PKK ve YPG'yi finanse ediyor…
Üç ülke de İsrail'e yanaşarak Arap halkları nezdinde büyük itibar kaybetti. SA Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kaşıkçı cinayeti ile gözden düştü. BAE Veliaht Prensi Muhammed
bin Zayed, kirli ve kanlı işlerin arkasındaki adam olarak biliniyor. Fiilen ülkelerini yöneten iki Veliaht Prensi de, MOSSAD'ın yönlendirdiğine inanılıyor…
Kozlar Türkiye'nin elinde! Türkiye Filistin davasını savunan tek ülke! ABD ve İsrail ile bu konuda süngü süngüye mücadele veriyor. Türkiye Meydanı İsrail yanaşması bu üç ülkeye bırakmamalı! Suriye'ye el uzatarak Arap dünyasına keskin bir giriş yaptı. Türkiye olan biteni seyretmeden “Barış Pınarı” Harekâtına devam etmelidir...