PİRİNCİN TAŞLARI
Türklerde bir Atasözü vardır; “Huylu Huyundan vazgeçmez.” Yunanlı siyasetçilerde her zaman olduğu gibi içeride görüşmelerde başka, dışarıda basın ve kamera karşısına geçince hemen başka konuşmaya başlıyor. Bunlar hep böyledir…
Batı'nın şımarık çocuğu olarak tanınan Yunanistan'ın kendisi de şımarık olduğu anlaşılan Dışişleri Bakanı, görüşmelerde içeride başka konuşup, kamera ve basın karşısında başka konuşmaya başlayan, Yunanistan iç siyasetine gönderme yapmaya çalışan,
Türkiye’yi suçlamaya kalkınca, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; “Ülkem ile ilgili konuşmalarınız ve söylemlerinizi kabul edemeyiz.” diye ‘tabir caizse’, diplomatik dilini bozmadan Yunan Dışişleri Bakanı Dendias’a, tokat gibi gereken cevabı verdi…
Yunanlı Dışişleri Bakanı Dendias’ı basın karşısında Türkiye ile ilgili suçlamaları adeta soğuk duş etkisi yapınca, araştırmaya başladım. Yunan Hükümetlerinde birçok bakanlıklar yapmış şimdide Dışişleri Bakanlığında Yunan iç siyasetine karşı gönderme yapıp, Ben Türkiye de böyle konuştum dedirtebilmek için konuştu. Tabiri caizse Yunanlı Bakan, Türkiye’de “sirtaki oynamak istedi ama Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, deneyimli diplomasi diliyle, Mevkidaşı Dendias’a Türkiye’de “sirtaki” oynatmadı…
Yunanistan'ın, yersiz konuşan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın yapmaya çalıştığı edep dışı konuşması sebebiyle yüreğinin yağı eriyenler olmuştur. İçimizde olsalar da bir türlü bizden olamayan ve olmamaya da kararlı gözüken bazıları, ülkemiz aleyhine söylenen sözler sebebiyle mutlu oluyorlar. Diplomasi söz konusu olduğunda kırıp dökmeden ilişki yürütebilmek, temel esastır. Karşıdakinin söylediklerinin hiç ama hiçbir karşılığı yok Dendias'ın. Bütün mesele aç tavuğun kendisini darı ambarında görmesidir. Avrupalı ağabeyleri Ablaları üzerinden aldıkları yüzle, hava atmaya çalışıyor. Sanki Ak Deniz’in, Ege Denizi’nin tek hâkimi olarak kendilerini görüyorlar…
Yunanistan'ın Dışişleri Bakanı, Avrupalı ağabeyleri üzerinden hava atmaya çalışmış sadece. Doğu Akdeniz, Türkiye'nin Libya ile mutabakatı ve benzeri birçok konuya belli ki kafası pek basmıyor Dendias'ın. Yunanistan'ın egemenlik hakları filan derken de çarşafa dolaşmış zaten. Uzunca bir süredir Dışişleri Bakanı olan kişi bunları bilmesi gerekirken, muhtemelen Avrupa desteği ile Türkiye'yi köşeye sıkıştırma hesapları yapıyor belli ki…
Türkiye, konuğunu büyük bir misafirperverlik içinde ağırladığı Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, Ankara ziyaretinde can sıkıcı bir provokasyona imza attı. Basın toplantısının başındaki olumlu havayı Yunanistan'ın tek taraflı, maksimalist tezlerini dile getirerek sabote etti. Neymiş, Türkiye, Yunanistan'ın egemenliğini ihlal ediyormuş, bu devam ederse AB yaptırımları gelirmiş. Türkiye göçmen konusunu kullanıyormuş. Libya ile deniz sınırları anlaşması hukuk dışıymış. Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılması kararı geri alınmalıymış. Bu tür tezlerin kapalı ikili müzakerelerde konuşulması anlaşılabilir…
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, elbette Denidas'ın kışkırtmasına gerekli cevabı verdi. Egemenlik hakkını ihlal iddiasını yalanladı. Libya ile deniz yetki alanları anlaşmasının BM kayıtlarına geçtiğini ve AB'nin bu konuda yetkisiz olduğunu vurguladı. Göçün kullanılmasını reddederek, Yunanistan'ın 4 yılda 80 bin mülteciyi geriye ittiğini, bazılarının teknelerini batırdığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Çavuşoğlu'nun Dendias'a haddini bildirdiğini söyledi. İki dışişleri bakanı arasındaki atışma, Doğu Akdeniz, Batı Trakya'daki Türk azınlığının durumu, Ege adalarının silahlandırılması, kıta sahanlığı ve hava sahası konularında da genişledi. Dendias'ın AB ısrarına Çavuşoğlu; “İki ülke olarak sorunlarımızı biz çözebiliriz, AB ülkeleri ancak silah satar” uyarısı manidardı…