PİRİNCİN TAŞLARI
Okulların ara tatilden ders başı yaptıkları şu günlerde, mail adresime gelen çok sayıda yazı, çocuklarını düşünen veliler, Tarım Ülkesi Türkiye’de çocuklarının sağlıklı beslenmediğini şikâyet ediyor. Soruyorlar; “Neden besleyemiyoruz?” Bu şikâyetlere ben cevap veremem. Yazımı okuyan yetkililer belki bunun cevabını verirler…
Tarım ülkesi Türkiye de ürünleri ve ürünlerin stoklanması marketlerde aşırı fiyatlarla satılması, Hükümetin ürünleri ithal etmeye zorluyordu. Biz yine çocuklarımıza dönelim…
Anneler, Babalar feryat etmekte haklılar. Beslenemeyenler çocuklarımız, okullarda derslerinde nasıl başarılı olurlar?
Mesele sadece Türkiye'de bir zamanlar yapılan yanlışlar, Köyden Kente göçlerin önlenememesi ve kırsal kesimlerde hayatın zorlaşmasından meydana gelen tarım ve hayvancılığının bitirilmesi değil. Önemli olan Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Bakan olmasından sonra Tarıma ve Hayvancılığa sahip çıkarak, ürettiği yeni projelerle tekrar tarımın ve hayvancılığın desteklenmesi ve üretimin ithal etmeden kendi ülkemizde yetiştirilmesine önem verilmesidir. Ülkemiz de tarım ile uğraşan, Hayvancılık yapanlarında bu yeni projelere dört elle sarılıp katkısız saf üretim yapmalarıdır. Bakanlık ve Üretici el ele vererek bu dar boğazdan Türkiye tarım ve hayvancılığını yara almadan kurtarmamız gerekir…
Bu, konunun ilk perdesi…
İkinci perde de vahim: Dışarıdan gelen gıdalar ne kadar sağlıklı?
İthal tarım ürünü ve et, için ülkelerinde çocukların çiftlikte fotoğraflarını paylaşıyorlar. Okullarda tarım ve hayvancılık konusunda bilgilendirme dersleri veriyorlar. Bizim ne müfredatımızda, nede derslerde böyle tarım ve hayvan yetiştiriciliği konusunda ders verme gibi bir alışkanlığımız yoktur. Asıl yetiştiricilik, çocuklarımızın kucağına kedi, köpek vermekle olmuyor. Çiftliklerde tarımı göstermek, hayvancılık ve hayvan yetiştirmede çocuklarıma vereceğimiz bilgi ve öğretmekle çocuklarımızı tarım ve hayvancılık konusunda yetiştirebiliriz. Çocuklarımız hormonsuz yiyeceklerle beslenmeyi de öğreneceklerdir…
İthal ürün yaptığımız ülkelerde çocukların kucağında tavuklar, koyun Kuzular ile fotoğraflar paylaşarak Tarım ülkesi olduklarını çocuklarına bilinçli aşılıyordu. İşte Türkiye ile aradaki fark buydu…
Anne ve Babaların haklı olarak çocuklarını beslenme sorununu dile getirmeye çalışmalarında haklıdırlar. Bu çocuklar okullarda nasıl besleniyor?
Evet, Türkiye'de yavaş da olsa tarım bilinci oluşmaya başladı. Ancak bunun devamı olan sağlıklı beslenme konusunda gerekli çalışma farkındalık yaratma çok az. Görüyoruz: Sağlıklı beslenme sadece kilo, rejim arasına sıkıştırılıyor. Bu nedenle çok az veli, kantinlerde satılan yiyecekler ve okullarda verilen yemekler konusunda bilgili olmaya çabalıyorlar...
Okullarda çocuklara kahvaltıda ya da öğle yemeklerinde ne yedirildiği çok önemli. Mesele salt yemek şirketlerinin inisiyatifine bırakılamaz. Keza; Onları da eğitmek lazım. Veliler; Zararlı endüstriyel yiyecekleri denetlenmesi şart. Bunu da ancak ‘okul aile birlikleri’ aracılığıyla yapabilirler…
Tarımda pahalılığın önlenmesi için aracıların ortadan kaldırılması, Kabzımal yasasının biran önce çıkarılması. Üretici ürettiği malını aracısız tüketiciye satması gerekir. Aracılar olduğu sürece Türk Halkının ucuz sebze, meyve yemesi mümkün dağîlidir. Geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızın okullarda beslenmesi ve okul kantinlerinde satılan ürünlerin denetlenmesi çok önemlidir. Anne ve Babaların haklı şikâyetlerine ve bu yazıma yetkililer ne cevap verecek…