PİRİNCİN TAŞLARI
Ceza kanunda dolandırıcılık suçunun cezasının çok az, (Hafif) olmasından dolayı dolandırıcıları işledikleri suçlardan vazgeçirmek mümkün olmuyor. Dolandırıcılık suçunun faillerine büyük cezalar verilmeli cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcılık yaratmalıdır…
Dolandırıcıların, telefonla aradıkları kişilere kendilerini Polis Amir ve Müdürleri, Savcı gibi tanıtıp, terör olayına adının karıştığını söyleyerek büyük paralarını alarak dolandırıyorlar. Bu dolandırılanlar arasında Profesörler, Emekli Hâkim, Doktor, Hatta geçenlerde İzmir’de emekli bir Müdürünü dolandırmaya kalkıyorlar. Birçok kişinin de paralarını alıp, yetmezmiş gibi evlerini bile sattırıp paralarını aldıktan sonra sırra kadem basıyorlar. Polis içlerinden bazılarını yakaladı ama aldıkları hafif cezalar dolaysıyla serbest kaldıklarında kaldıkları yerden devam etmeye başlıyorlar…
PKK terör örgütüne karıştınız yalanı ile kandırıyorlardı. Şimdi de İzmir'de FETÖ ile korkutup yaşlı kadını dolandırdılar. Yakalananlara bakıyorsunuz, tahsilli bile değil ama dolandırıcılığı meslek edinmiş ağzı bol laf yapıyor. Peki, aradıkları kişiye ait kimlik bilgileri ve telefon numaralarını nasıl ve nereden tespit edip buluyorlar?
Telefonla ulaştıkları İzmirli 70 yaşındaki kadının evinde bulunan 70 bin liraya yakın para ve altınlarını alıyorlar. Bu yaşlı kadın uzun yıllar Avukat yanında yardımcı olarak çalışmış ve kanunları bilen kişi olmasına rağmen dolandırdı. Bornova’da bulunan iki villasını bile sattırıp paralarını alıyorlar. Buradan uzun uzun yazıp olayı anlatmayacağım. Televizyonlarda, haberlerde olayların nasıl olduğunu hemen her gün görüyoruz. Polis yakalıyor. Adalete teslim ediyor. Kanunların yetersiz kalmasından dolayı kısa zamanda dışarıya çıkıyor ve kaldığı yerden dolandırıcılığa devam ediyorlar…
Dolandırılan bazı şahsiyetlere baktığımızda unvan sahibi kişilerin, telefon dolandırıcılarının avlarına daha kolay düştükleri görülüyor. Yukarıda saydım, Emekli Hâkimler, Doktorlar, İş adamları, Profesörler, listede kimler yok ki, dolandırıcının cesaretine bakın; İzmir’de bir emekli Emniyet Müdürünü bile dolandırmaya kalkıyorlar. Emniyet Müdürü Polis ile iş birliği sayesinde dolandırıcıyı kıskıvrak yakalatıyor…
İç İşleri Bakanlığı uyarıyor. Emniyet Teşkilatı devamlı uyarıyor. Ama insanlarımız nasıl bir gaflete düşüyor da dolandırıcılara yem oluyorlar?
5 MİLYON DEĞERİNDEKİ VİLLASINI SATTIRDILAR
İzmirli yaşlı kadına villalarını sattırıyorlar. Karşısındakinin konuşmalarından, telefonda arkadan gelen telsiz seslerinden, arayan kişilerin polis olduklarına inandığını söylüyor yaşlı kadın. Ben diyorum ki, böyle bir telefon kimden gelirse gelsin inanmayın. Böyle bir telefon geldiğinde o kişileri oyalayın ve gerçek Polis Teşkilatına Polislere giderek müracaatta bulunun. Dolandırıcılar sizlerden akıllı değildir. Siz onlardan daha akıllısınız ve hemen böyle bir durumda Polis’e gidin ve resmi müracaatınızı yapın…
Adalet Bakanlığına da buradan seslenmek istiyorum. Bu kadar vatandaşın canı yanıyor. Paralarından ve mallarından oluyorlar. Daha ne bekleniyor. Hazırlanacak bir kanun teklifiyle “Dolandırıcılık” suçunu ağırlaştıracak kanun çıkarılsın ve bu diğer dolandırıcılara da caydırıcılık getirecektir. Kimse telefon veya insanları dolandırmaya da cesaret edemesin…