PİRİNCİN TAŞLARI
50 yıllık gazetecilik hayatımda Polis Muhabirliğinden yetiştim. Herkesin konuştuğu şu ekonomi işlerinden oldum olası pek anlamamışımdır. Ekonomistler konuşunca bir noktadan sonra söyledikleri başkalarının ağzıyla konuşma, çoğunlukla Türkçe gibi konuşmamaya başlar…
Allah'tan bir zamanlar Odak Döviz Genel Müdürü Bilal Doğan ve başka Ekonomist olduğunu söyleyenlerden bir şeyler öğrenmeye çalıştım ama benim bildiğim tek konu gazeteciler hiçbir konuda uzman olmaz ama her konudan biraz bilgi sahibidirler prensibine uygun bir şekilde davranmaları gerektiğini bunca meslek hayatımda ustalarımdan bunu öğrendim…
Şimdi bakıyorum, Gazeteci diye piyasaya çıkan birçok isim görüyorum. Adam başladığı zaman konuşmaya, kendisini tanıtmaya, Adam Ekonomist. Adam Hukukçu, Adama Tıp’tan biraz anlıyor. Bağ, Bahçe, tarla, Hayvancılık işlerinde uzman, bir adamın bir dalda uzmanlığı vardır oda neyin üzerinde ihtisas gördüyse odur. Televizyonlarda ahkâm kesip insanların kafalarını karıştırmaya gerek var mı?
Bugün bir ekonomi değerlendirmesi yapacağım kıt kanaat ekonomi bilgimle. O nedenle uzmanlar, ekonomistler, ‘sen ne biliyorsun diye saldırılara geçmesin. Yatırımcılar da benim söylediklerimi okuyarak yatırımlarını yönlendirmesin. Mesuliyet kabul etmem. Sabah kalktık, döviz roket edasıyla arş-ı Ala'yı delmeye başlamıştı...
Dâhil olduğum WhatsApp gruplarında kimileri kara tablolar çizerken, kimileri bu tablonun suni olduğunu ve dövizin eski yerine gelecek diyordu. Yükselen Dolar, Euro ya da değil. Türk Lirası’nın bu döviz cinsleri karşısında değer kaybetmesi asıl meseledir...
Peki, bu döviz bir aşağı bir yukarı neden çıkıyor?
Anlaşılması için şu örneği vermek istiyorum. Eğer bir ülkede domates fazla ise ve talep de az ise, domatesin fiyatı düşer. Domates, Biber, salatalığın çok yararlı olduğunu bilerek talep yoksa birde ihracat azsa, iç piyasa da fiyat düşer ve talepte fazla olmaz…
Türk Lirasını kimse istemiyor yatırımı dövize yapıyorsa, yaşanan sıkıntılardan dolayı Türk Lirası’nın faiz getirisi ile Döviz’in getirisi arasında fark varsa, yatırımcı dövize yöneliyorsa, Döviz artış göstermeye başlıyor. TL karşısında değer kazanma ihtimallerini hesapladıklarında dövize yatırım yapmayı daha uygun buluyorlar…
Böyle olunca, Türk Lirası’na rağbet azalıyor. Çokça da basıldığı için de fazla olduğundan değeri azalıyor. Türk Lirası Faiz Oranlarını arttırmak ve Türk Lirası’na yatırımın cazibesini arttırmak için çaba gösteren her Merkez Banası Başkanı görevden alınınca, ortaya faiz geliri getirmeyen, bolca olan ve dolayısıyla da kimsenin TL. Yatırım yapmak istemediği ve dövize kaçış ortaya çıkıyor…
Baştan söyledim ekonomist değilim. Ben gazeteciyim, haberleri yazarım. Köşe Yazarıyım, bildiğim konuları yazar ve yorumlarım. Televizyon programlarımda bilgiçlik taslayıp yorum yapmadan konuğumu rahatsız etmeden sorularımı sorarım. Sonra da hep birlikte aldığımız cevapların doğruluğuna bakarak izleyicilerimizin kararlarını vermesini sağlarım…
Basitleştirmek için karmaşıklaştırdık mı bilmiyorum? Öyle yapmışsak yeniden anlatayım. Türk Lirası faiz oranları arttırılmadığı için, olağanüstü bir özelliği olmayan sıradan gördüğü TL. Elinde tutmuyor. Bu nedenle yatırımcı TL değil de kendisine getiri sağlayacak ve parasının değer kaybetmeyip değer kazanacak dövize yöneliyor. Bu da dövizin değer kazanmasını sağlıyor…
Yazımda dövizin yükselmesini TL’nin değer kaybını anlatmaya çalıştım ama ekonomist olmadığım için sürçü lisan yaptıysam af olaaa…