PİRİNCİN TAŞLARI
Yazımı yazmaya başladığım saatlerde tüm Türkiye hemen hemen televizyonların başında kilitlenmişti. Yalnız Türkiye değil, Başta Avrupa olmak üzere, Tüm Dünya Televizyonlardan bu buluşma ve karşılamayı, ne konuştuklarını izlemek için Televizyonları başında pür dikkat izliyordu. Erdoğan- Trump zirvesinin ilk buluşması ve ayrıntılarını izlerken bende merakla izliyorum. Hep şimdi ne olacak, ne kararlar alınacak?
ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapıda arabasından inişinde karşılayıp, uğurlarken yine kapıya, arabasına binip hareket edinceye kadar uğurluyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump’a burada “dik dur” eğilmemesini de öğretiyordu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çin ziyareti sırasında, ABD ziyareti öncesi PKK-YPG desteğini onaylayarak masadaki pazarlık maddelerini lehine çevirmeye çalışan Trump kendine yeni bir portre çiziyordu. Trump, sıra dışı bir Başkanlık sergiliyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’da Cumhurbaşkanı olarak Halkoyuyla ilk seçildiğinde; “Herkesin bildiği Cumhurbaşkanı olmayacağım. Sıra dışı bir başkan olacağım” diyordu. Meydanlardan, çarşı, pazardan, vatandaşların arasından hiç eksik olmuyor, herkesle görüşüyor vatandaşı dinliyordu… ABD Başkanı kameralar karşısında yaptığı ilk açıklamada Türkiye'nin öneminin farkında olduklarının açık işaretlerini verdi; “Türkiye'yi terörle mücadelede destekliyoruz. Türkiye'yi PKK ve DEAŞ'a karşı destekliyoruz. Türkiye'nin istediği silah siparişleri için çalışacağız. Türkiye ile ilişkimizi hiç kimse yenemeyecektir! Kore savaşından bu güne kadar Türkiye hep başarı göstermiştir. Birli ve beraberliğimiz mağlup edilemez” diyordu. Trump'ın ardından söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri çok anlam ifade ediyordu. Türkiye'nin kararlılığının ne olduğunu görüşmeler…
Ziyaret öncesi tüm dünyaya ilan edilmesi bu konuda ne kadar kararlı olduğumuzun ifadesiydi. Stratejik ortaklık seviyesindeki ilişkileri ele alındı. PYD/YPG'nin muhatap alınması uluslararası mutabakata uygun değil. 15 Temmuz darbe kalkışmasının faili FETÖ elebaşı Feytullah Gülen'in ve terör örgütü üyelerinin iadesi için Türkiye’nin beklentisini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “DEAŞ başta olmak üzere bölgemizdeki tüm terör örgütlerine karşı müşterek bir dayanışma ortaya koymamız büyük önem ifade etmektedir. Ortak geleceğimizi tehdit eden terör örgütlerine karşı ayrım yapmadan mücadelede kararlıyız!” Sıra dışı hareketleriyle tanınan iki devlet başkanının ve heyetlerin temaslarının ardından mutabakata varılan somut maddeler açıklandıkça üzerinde daha uzun süre çok konuşulacak… Her zaman dik durmasıyla tanınan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, dışarıda dik duran Türkiye'nin hiç kimsenin karşısında eğilmeyeceğini ilke haline getirmesiyle o dik duruşunu ABD Başkanı Trump karşısında da sergiledi. İlk raundu şimdiden Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandığını söyleyebiliriz. Gazeteden Yönetmenimiz sayfa düzeni için arıyordu. Sekretaryanın işlerini daha fazla zorlaştırmadan yazımı bitirip göndermek zorundayım…
Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında ikili görüşmeden sonra ve karşılıklı heyetler arasında görüşmelerde CIA Başkanı var mıydı? Burada ki görüşmelerde CIA ile FETÖ’nün kirli ilişkileri de masaya yatırılıp görüşüldü mü? Şimdi FETÖ’yü Türkiye’ye teslim etmek isterlerse CIA’dan icazet mi isteyecekler?
Sıra dışı iki Başkanını buluşmasını hem dünya daha çok konuşacak hem biz daha çok konuşacağız ve yazacağız. Türkiye İlk Raundu kazanmış görünüyor…