Yılbaşı eğlenceleriyle ilgili haftayı izledim. Yollar sokaklar hayli kalabalık. Çarşı Pazar herkes alışveriş içerisindeydi. Büyük mağazalarda kredi kartlarıyla yapılan çılgınca alışverişler dikkatimi çekti. Kocaları tarafından verilen kredi kartlarıyla Kadınların çılgınca alışverişleriydi. Hayret, edici. Kart ile yapılan alışverişlerde sanki sonra ödemeyecekte, bedava alışveriş yapıyormuş gibiydiler…
2023 Temmuz ayında zam alamayan işçi emeklileri mahzun ve boynu bükük. Verilen Beş bin liralar, Elektrik, su, doğalgaz ödeme parasına ancak yetti. Yılbaşı olmasından dolayı para harcama içinde olun insanlar görülüyor. Burada tek sevinç ise esnafın kazanacağı paraydı…
Marketler aşırı pahalı, giyim kuşam yerleri aşırı pahalı ama artık bu pahalılığa bile alışmaya başladı. Bir yerden sonra herkes kabulleniyor ve çocukları mahrum olmaması için elindeki parasını da harcıyor. 2023 asgari ücreti 11,400 liraya artık ne alabilirlerse alacaklar. Et, tavuk, gıda alışverişi yapmak bir özel sektör çalışanı için kolay değil!
2024 yılı için belirlenen 17.002 Lira, yeni asgari ücret ile bu aşırı pahalılık karşısında geçimlerini sağlarlar. Evet, okurlarım 2023 de durum buydu. 2024 yılında ne olacak, nelerle karşılayacağız bilinmeyen meçhuldeyiz…
Ama şunu söylemem gerekiyor. Her şey eskiden güzeldi.
Çocukluğumuz 70’li, 80’li, 90’lı 2000’li yılların pandemiye kadar olan yıllar her şey bambaşkaydı. Yine fakirlik vardı ama hayat ucuzdu. Döviz düşüktü. Pahalılık markete, çarşıya sıçramamıştı.
Birçok çocuk gibi biz de çocukken fakirdik, zengin olma hayallerimiz vardı. Şimdi ise cebimizde ki zenginliği bırakın. Sadece gönül zenginliğimiz var…
Yılbaşı çekilişinde, “Ah o piyango bize çıksa ne iyi olur.” Diye hayalini kurardık. Bana amorti haricinde hiç çıkmadı. Yaşamım boyunca da çıkacağını sanmıyorum. Çıkanların da pek hayır ettiğini görmedim. Han vurup harman savurdular sonra eski günlerine döndüler. Söylemek istediğim, çocukken fakirdik, evlerimizde televizyonumuz yoktu. Yılbaşı'nda herkesin beklediği Oryantal ‘Nesrin Topkapı’yı’ izleyemezdik ama yine de çok mutluyduk…
Şimdilerde, gençlik olgunluk çağına geldik. Paramız olmaya başladı ama yine fakiriz çünkü her şey çok pahalı ve alım gücümüz yoktur. Değişen bir şey var tabii o zamanlardan bu zamana. İnsanlar daha samimiydi, içtendi. Birbirlerine destek vardı. Komşuluklar vardı. Bir komşumuzda düğün olsa herkes yardıma koşar. Cenaze oldu mu tüm mahalle orada toplanırdı. Cenaze yoldan geçerken herkes ayağa kalkar saygı gösterir. Tabutun altına girerdi. Şimdilerde bırakın tabutun ucundan tutmayı ayağa kalkıp saygı gösteren yoktur…
Yardımlaşmalar daha çoktu ve daha güzel hayaller kurabiliyorduk. Bilmem belki de çocukken bundan dolayı daha mutluyduk…
Zengin için, parası olan için bir şey demiyorum. Mağazalarda, Marketlerde fiyatlar son derece yüksek, onlarda sıkıntı yok. Alım güçleri yerinde, parası olan almakta serbest. Paranız var yok çocuklarınızın boynunu bükük bırakmamak için alacak olanlarında Allah yardımcısı olsun…
Durumları biraz değerlendirmek istedim. Hiç kimseyi hakir görmek veya incitmek istemedim. Bu nedenle size yeni yılda sağlık dilemekten başka bir şey elimden gelmiyor. 52 yıllık bir gazeteci olarak hala kirada oturan ve asgari ücretten emekli maaşı olan birisi olarak içimden gelenleri yazdım...
Söylemem şu ki çocukken fakirdik. Şimdi de fakiriz. Eskiden hayallerimiz vardı. Şimdi gönüllerimiz zengin ama dertlerimiz, düzelmeyen dramlarımız var... 2024 yılı hayırlı olsun...