2023 yılında yaşadığımız bütün ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin sene-i devriyesine gelmek üzereyiz. Bundan ve ülkemizde yer yer kendini gösteren sarsıntılar sebebiyle etrafta bir korku hakim. Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak? Acaba depreme yakalanacak mıyız? Deprem neticesinde kayıplar yaşarsak ne yapacağız? İnsanların aklına gelen endişenin hakim olduğu sorular arasında.
Gerçek şudur ki bu deprem sadece belli şehirlerdeki insanların psikolojisini değil bütün ülkenin psikolojisini etkiledi. Çünkü travmalar sadece doğrudan maruz kalarak değil dolaylı şekillerde de oluşur. O dönemde gerek yayın organları gerek sosyal medyadaki paylaşımlar ülkedeki her bir bireyi travmatize ederek deprem korkusu geliştirdi.
Daha şehirler toparlanamamışken elbetteki insanların toparlanmasını beklemek makul bir beklenti olmayacaktır. Bu yüzden de bu yazıda kaygı bozukluğu geliştiren vatandaşlarımız için bazı tavsiyeler vereceğim.
-Öncelikle kaygılı olduğunuz zamanlarda bedensel farkındalığınızı geliştirin. Bu kaygı veya korkunun bedeninizdeki etkilerine bakın. Kalp atışlarınız hızlanabilir, kaslarınız gerilebilir, midenize kramp girebilir...
-Kaygı veya korku düşüncelerinizden kaçmayın, kabul etmeyip kaçtıkça size gelmek için bir yol bulacaklar.
-Kaygınızın asıl sebebini bulmaya çalışın. Siz depremden korkmuyorsunuz. Depremin size getireceklerinden korkuyorsunuz.
-Şunu unutmayın, bu durumunuzda yalnız değilsiniz. Sizinle aynı kaygıyı paylaşan pek çok insan var.
-Destek almaktan çekinmeyin, gerektiği noktada profesyonel ruh sağlığı çalışanlarına başvurun.
Biz insanlar yara aldığımızda başka bir yara daha almaktan korkar ve aynı yarayı tekrar almamak için çok daha dikkatli hatta panik bir hale geliriz. İnsan doğamız gereği kendimizi koruyabilmek içinse depremden korkuyoruz. Bütün bu korkularımız ve kaygılarımız aslında kendimizi her an deprem olacakmış gibi hazır hale getirmek bu sayede de gafil avlanmamak için beyin tarafından üretilir. Çünkü bir kişinin kendisini korumasının en kolay yolu korkmasıdır.
Korkularımızın devam ettiği ve yaralarımızı sarmaya çabaladığımız bu günlerde öncelik sağlık diyerek sizleri yazımla baş başa bırakıyorum. Sağlıklı günler dilerim.