İnsanların başına bazı olaylar gelmeden, bazı sağlıkla ilgili acı olayları yaşamadan ne bilgi, nede tecrübe sahibi oluyor. Benim damadım, genç yaşta evde geçirdiği bir kalp krizi sonucu kalp durdu. En az 10 - 15 dakika beyin oksijensiz kaldı. Ambulansın gelmesi ve Görevliler masaj sonrası kalbi tekrar çalıştırmaya uğraşması ve Hastaneye kaldırma safhası devam etti. Koma Halinde Kaldırıldığı Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde aradan geçen 55 gündür, oksijensiz kalan beyin hala uyanmadı. Doktorların çabası, Kızımın verdiği her türlü mücadele ve yaptığı araştırmalarla neredeyse Tıp okumaya başladı. Kendisine izin verildiği süre içerisinde başında kalması ama sonuç değişmiyor…
İşte bu nedenle herkesin “Acil ilk Yardım” Eğitimi alması şart. Çocukları ve Eşi, ailesi Damadımın beyninin uyanması ve gözlerini açmasını bekliyoruz. Arayan soran tüm Dostlara çok teşekkür ediyoruz…
Devamlı görüştüğümüz Beyin Cerrahı Uzman ve Profesörlerden aldığımız bilgiyi (Örnek olması ve insanların bilgilenmesi için) bu Köşe Yazımda paylaşmak istedim. Görüştüğüm, Prof Dr. Dr. İsmail Hakkı Aydın; ”Beyin Gerçekle Hayali Ayırt Edemez: Hayal Gücü Bilgiden Daha Önemlidir.”
Beyin, insanın düşünce dünyasının merkezi ve bilgi işleme fabrikasıdır. Ancak ilginç bir paradoksla karşı karşıyayız: Beyin, gerçekle hayali birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olmadığı gibi, bazen hayal gücünün bilgiden daha önemli bir rol oynadığı bir gerçektir. Bu durum, kreatif düşünce, yenilik ve keşif alanlarında önemli kapıları aralamaktadır…
Hayal Gücü: Bilgiye Yol Gösteren Fardır!
Hayal gücü, beyin tarafından yaratıcı düşünce ve fikirlerin doğmasını sağlayan bir far gibidir. İnsanın zihinsel potansiyelini en üst düzeye çıkaran ve sınırları zorlayan hayal gücü, bilgiyi bir adım öteye taşır. Beyinin beslenmesi ise insanların aldığı nefes “Oksijen” ile besleniyor. Bilgi, temel bir yapı taşıdır; ancak hayal gücü, bu yapı taşlarını farklı şekillerde birleştirerek yepyeni bir dünya inşa ediyor...
Bilgi: Temel Dayanak, Hayal Gücünün İnşa Malzemesi
Bilgi, geçmiş deneyimlerimizden elde ettiğimiz temel dayanaktır. Ancak bu bilgi, tek başına sınırlıdır ve hayal gücü olmadan zenginleşmez. Bilgi Sınırlar Koyar, Hayal Gücü Sınırları Aşar. Hayal Gücü: Problemleri Çözmenin Anahtarıdır…
Bilgi, genellikle belirli kurallar ve standartlar çerçevesinde işler. Ancak hayal gücü, bu kuralları esnetir ve problemlere farklı açılardan bakmamıza yardımcı olur…
Bilgi Geçmişi Temsil Eder, Hayal Gücü Geleceği Şekillendirir
Bilgi, geçmişin birikimini temsil eder. Mevcut durumu anlamamıza yardımcı olur. Ancak hayal gücü, bu geçmişin ötesine geçerek geleceği şekillendirir. Yeni teknolojiler, sanat eserleri, inovasyonlar; hepsi hayal gücünün ürünüdür…
Sonuç: Bilgi ve Hayal Gücü Dengede İlerler!
Bilgi ve hayal gücü, birbirini tamamlayan unsurlardır. Hayal ile ikisi arasındaki denge, insanın yaratıcılığını en üst düzeye çıkarır ve zihinsel keşiflere olanak tanır. Bu denge, bireyleri sadece mevcut durumu anlamaktan ziyade, geleceği hayal etmeye ve yaratmaya teşvik eder. Bu nedenle, beyin gerçekle hayali ayırt edemese de, bu özellik, insanın dünya üzerindeki etkisini şekillendiren güçlü bir araçtır…
Bu yazmış olduğum bilgiler, Tanınmış Beyin Cerrahı Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın Hocam ile görüştüklerimi kendisinden dinlediklerimi, okurlarımın da faydalanması için Köşemde yazmak istedim…