Türkiye dünya ülkeleriyle, komşularımızla barış içinde yaşamamızın önemini aşağıda anlatacağım ancak, Dünya ülkelerinde olanlara ve Türkiye’ye karşı neden düşmanlık, ‘İslami fobi’ ve son zamanlarda Avrupa’da başlayan ‘Türkofobi’yi’ iyi irdelememiz gerekiyor. Dünya da ve Avrupa’da Üretim, ticaret-enerji koridorları ve pazarları arasında muazzam bir ilişki kuruldu. Dünyanın dengesi dediğim budur! Şimdi bununla ilgili içeriden çıkacak birileri tarafından bozulma ihtimalini düşünüyor musunuz? Örnek vermem gerekirse; Charlie Hebdo saldırısı, 7 Ocak 2015 tarihinde, gerçekleşti. Teröristler Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris ofisini bastı ve 12 kişiyi öldürdü. Haklı olarak Dünya bu saldırıya kilitlendi. Aslında başka bölgede çok daha büyük bir saldırı oluyordu. Binlerce insan öldürülüyordu! Kimse bu saldırıyı konuşmuyordu. Çok düşündürücü değil mi? Bu olay ise Charlie Hebdo saldırısından sadece 18 saat sonra Boko Haram, Nijerya'nın Çad sınırında Baga kasabasında ki baskında tarihin en büyük katliamı oluyordu. 2 bini aşkın insan öldürüldü. Kasaba tamamen ateşe verildi. ABD, Boko Haram üzerinden Afrika ülkelerine en net mesajını vermişti. Boko Haram'ın bu saldırı sonrasında ABD’nin Afrika’ya girmesine olanak sağlandı. Dünya Charlie Hebdo'yu izliyordu! Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Aslında Charlie Hebdo, olayı Afrika için düzenlenen senaryoydu. Dikkatleri başka yere çekmekti...   Ne alaka diyeceksiniz ama şimdi de öyle oluyor. Anlamanız için biraz açayım; ABD başta olmak üzere, bu ülkeleri süper lüks otomobiller üzerinden anlatayım. Böylece belki Afrika'yı daha iyi anlatabilirim. Örneğin ABD, süper lüks araçları var, yolları muhteşem ancak deposuna yakıt alacağı yer Ortadoğu ve Afrika... Bu iki bölgenin dışındaki yakıtlar etkisiz durumda. Otomobilin güçlü gitmesini isteyenler Afrika'da olmak zorunda. Fransa da otomobiline yakıt bulmak zorunda. Başka seçeneği yoktur. O nedenle Afrika kıtasındaki gizli savaş her zaman devam edecektir. Fransa, Afrika kıtasında en güçlü ülkedir. Çünkü Fransa, ülkeleri yönetenleri seçtirmeyi başardığı gücü hala elinde tutuyor…   Örnek verecek olursak; Nijer Devlet Başkanı Mahamadu İssufu’ya, Fransa, kendi kararlarını hayata geçirmesi için 20 milyon dolarlık bir jet hediye etti. Onun ülkede daha da güçlenmesi için yaptığı maddi yardımları arttırdı. Sadece Mahamadu İssufu değil, birçok lider Fransa'dan maaş alır, destek görür. Nijer güçlü olduğu takdirde, Fransa bölgede ABD'nin var ettiği Boko Haram'ın etkisini azaltıyor. Boko Haram ve Irak’da, Suriye’de meydana çıkan İŞID (DAEŞ) gibi terör örgütlerini, yüzde 100 CIA tarafından hayata geçirilen bir terör örgütüdür. Militanlarının yüzde 40'ı Langley'i gören isimlerden oluşuyor… Nijer'in dışında Togo, Kamerun, Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Mali, Senegal, Gine, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo,Ekvator Ginesi ve Gabon gibi ülkelerdeki liderler de Fransa ile yakın temas içindeydi. Ancak Güney Afrika'da başlayan sıkıntı diğer ülkelere de yayıldı. ABD; 5 yıllık bir plan sonucunda 2017 başında 38 Afrika ülkesinde on binlerce Amerikan askeri ve 70'e yakın üs kurmayı başardı. Dünyanın başka bölgelerinden çıkartılan terör grupları yani ABD'nin bölgeye gönderdiği farklı isimlerdeki terör örgütleri, Afrika'ya yeni bir rota bulması için saldırıları sürüyor. Buralarda sadece petrol değil, elmas, altın, uranyum, bakır gibi birçok önemli maddenin merkezi Afrika’dır...   ABD ve Fransa'nın dışında Rusya, Çin, Türkiye, Almanya gibi ülkeler de bölgede etkinliğini arttırmak istiyor. Çin savaş gemisini Afrika için denize indirdi. Bölgede kurulacak ittifaklar önem kazanıyor. ABD ve Fransa'nın karşı karşıya geleceği dönemden geçiyoruz. İşte Türkiye’ye düşmanlık da buradan başlıyor. Türkiye Afrika Ülkelerine tek tek giriyor. Yardım edip gelişmesini sağlıyor. Yardım kuruluşu TİKA ile orada varlığını sürdürüyor. Avrupa başta olmak üzere, kalkınan Türkiye ve Afrika ile Ortadoğu’ya sahip çıkmaya çalışan Türkiye’yi ABD ve Avrupa istemiyor. Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ı, durdurmaya çalışıyorlar ama Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan, ne yaptığını iyi bilerek ilerliyor…   Burada kimsenin beklemediği bir ortaklık her an olabilir. Afrika kıtası ABD ve Fransa'nın olur. Macron’a, ABD ve Avrupa’dan destek bu yüzden gelmişti. Fransa da, Le Pen seçimleri kazansaydı. Bölgede Rusya-Fransa ortaklığını görecektik. Satranç masasında taşlar yerine oturtuluyor. Şah, Mad’ı sonra göreceğiz…