Ankara’da hiçbir zaman durmayan ve bugünlerde de devam eden Bakanların istifalarını ortaya atanlar. Erken seçim lobisi teoriler üretmeye devam ediyor. Ortada seçim yoktur ama kongreler için Meydanlara çıkan, AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın, vatandaşla kucaklaşmasından rahatsız olan muhalefet partisi erken seçim teorileri üretiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın konuşmasından pay çıkartan senaristler, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i hayali istifa ettirmekten geriye kalmadılar…
Geçtiğimiz gün Ankara’ya gelen Rusya Devlet Başkanı Putin’in uçağının Esenboğa’ya inmesinin beklendiği saatlerde, Başbakan Binali Yıldırım, Meclis Makam Odasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Görüşme kararı MYK’da alınmıştı ama ziyaret kulisleri hareketlendirdi. Binali Yıldırım ile Devlet Bahçeli görüşmesi gerçekleşinceye kadar ayaküstü onlarca senaryo üretildi. Kimisi erken seçimi ilan etti. Münbiç’e girilecek yorumları yapıldı. Sincar’a harekât yapılacağı söylendi… Baş başa gerçekleşen görüşmeden sonra Başbakan Yıldırım; “Telaş etmeye gerek yok. Nezaket ziyareti. Genel Başkanlığını tebrik ziyareti” dedi.
Tüm hayalci senaristlerin senaryoları boşa çıktı? Senaristler hayali Başbakan Yardımcısı Şimşek’i hayali istifa ettirdiler. Senaristler senaryoları yazmaya devam edecek. Başbakan Yıldırım ve Bahçeli görüşmesi 45 dakika sürdü. Bu görüşmede Başbakan, Afrin’deki son durum, Suriye gelişmeleri ve Sincar’la ilgili MHP Lideri’ne bilgi verdi. Görüşmede her şey vardı ama merak edilen erken seçim yoktu. MHP grubunda konuşan Bahçeli; “Zamanında yapılması gereken seçimlerle Türkiye nefes alacak, önünü görecektir” demişti… Ankara’da güçlü bir erken seçim lobisi var. Önceleri umutlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlamışlardı. Yerel seçimlerde AK Parti’nin oyunun düştüğünü belirterek, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin öne çekilmesi gerektiğini savunuyorlardı. Erdoğan bu senaryolara prim vermeyip, ”Seçimler zamanında yapılacak” diye son noktayı koydu. Lobi gözlerini Bahçeli’ye çevirmişlerdi. Bahçeli’nin Ecevit ve Yılmaz’la koalisyon ortağı olduğu sırada sürpriz bir şekilde 3 Kasım 2002 seçimlerine gidilmesi kararını hatırlatıp, ”Bahçeli, sonbaharda seçim kararı alabilir” diyorlardı. Hem Erdoğan hem Bahçeli, erken seçim lobisinin umutlarını boşa çıkardı…
TÜRKİYE - RUSYA YAKINLAŞMASI ÖNEMLİ Mİ?
Türkiye, bir yandan Suriye’de Afrin harekâtını yapıp, Irak’la Sincar operasyonunu konuşup, Ankara’dan Akkuyu Nükleer santralin temelini atabilen güçlü bir ülke olduğunu gösterdi. Buna Trump’ın Suriye’den çekilmekten söz ettiği, Macron’un Suriye’ye girmeye heveslendiği bir dönemde Suriye konulu Türkiye - Rusya - İran devlet başkanlarının önceki gün Ankara’da yaptıkları zirve büyük önem taşıyordu. Bu Türkiye’nin büyük başarısıydı… Rus diplomatların sınır dışı edildiği, soğuk savaş döneminin temellerinin yeniden atılmak istendiği bir dönemde Putin’in Ankara’da ağırlanması önemli bir adımdır. Bir anlamda meydan okumaydı. Putin, yeniden devlet başkanı seçildikten sonraki ilk ziyaretini Türkiye’ye yapması da önemli bir jest ve bir mesaj veriyordu. Rus uçağı düşürülmesi, Karlov suikastıyla ilişkileri bozulmak istenen iki ülke, Erdoğan ve Putin, bu tuzağa düşmedi. Tam aksine Suriye’de, S-400 alımında ve Akkuyu Nükleer santral temelinin atılmasıyla birlikte daha güçlü ilişkiler geliştirdi…
TÜRKİYE NÜKLEER LİGİNE GİRDİ
Rusya’da Nükleer santralle ilgili anlaşma yapıldığında dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız’a, Rus mevkidaşı, “Nükleer ligine hoş geldiniz” demişti. Enerjide Türkiye’yi yeni bir lige taşıdıkları için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eski ve yeni Enerji Bakanları Taner Yıldız ile Berat Albayrak’a teşekkür borçluyuz. Ankara’da gündem nükleerdi. Türkiye’de, Suriye görüşmelerinde, Erdoğan, Putin ve Ruhani zirvesinde Suriye’nin geleceği açısından kritik kararlar alınması ABD ve Batıyı şaşkınlığa sevk etti. Trump; “açıklama yaptı bir süre Suriye’de kalacağız” diyordu. Ben asıl Putin’in, Trump ile Suriye hakkında yaptığı görüşme ve anlaşmayı açıklayacak mı, onu merak ediyorum?