12 Temmuz 2018 haber başlıklarında, Sayın Erol Köse'nin yapmış olduğu paylaşım dikkatimi çekti. Sayın Köse ; " eskiden ince, TV'ye çıkınca ortalık yıkılırdı şimdi millet zerre değer vermiyor, gülüyor! Neden?
1. Seçim gecesi buharlaştı
2. Bunu sıralara yani seçmenine şizofren dedi
3. 81 ili gezeceğim dedi, ODTÜ' ye gidemedim iptal etti baktı ki ilgi alaka yok. Özetle "otur sıfır, uza artık"...!
Şimdi arkadaşlar seçim sonuçlarını tekrar göz attığımız da Sayın İNCE 30,6 yani 11.348,899 oy ile 146 milletvekili yerleştirdi...
Gelelim Köse'ye ;
1. İnce buharlaşmasında ne yapsın, bay Kemal gibi yenilen pehlivan güreşe doymaz hikayesi ile etrafa saldırıp, sabaha kadar YSK önünde çadır mı kursun, kursa ne olacak Erdoğan " yenmişte yenmiş" demişti... İNCE ye bir yenilgi daha fazla gelmemesi gerek...
Fakat Sayın İnce yenilgiyi kabul edip tebrik etmek ile güzel bir davranış sergiledi, can-ı gönülden tebrikler...
2. Evet, kendimizi başkan seçip ve başkanımızı öne sürmek, sıkıştırıp olmayacak söz ve davranışlarda bulunmasını sağlamak, dereye görmeden paçaları sıvazlatmak, hayali güzel de gerçekleşmesi imkansız olmayan ama bir o kadar da çok zor olan kazanmayı düşündürmek ne demek siz bilirsiniz... Haaa..! Belki de " şizofren" değil de başka bir tabir bulunabilirdi ama sessizlik iyidir, deyip en azından bu maddeyi kenara bırakalım...
3. Zaman... Her zaman ilaç olmadığı gibi sadece olayları ve insanları belli bir yerden belli bir yere taşır ve taşıma esnasında ömürden ömür gönülden de insanlar gider... Sayın İnce'de zamanı kullanamamış ve seçmenle buluşamamış olabilir. Fakat ince katıldığı bir canlı yayında zamanı kullanamadığını ve hatta bu konu da hataları olduğunu ifade etti. Hatalarını görebilen biri olarak, tebrikler Sayın İNCE...
Gelelim asıl meseleye... İnce gitmeli mi? Bence kesinlikle gitmeli. Sayın KILIÇDAROĞLU ile bile aynı kefeye koyamayacağım. İnce güzel muhalefet yapıyor, sempatik duruşu, sorgulama ve olayları bakma penceresi en azından bay Kemal'e nazaran iyi...
Kılıçdaroğlu gibi iki lafı bir araya getiremeyen, Mecliste millete unutmayın diye söze başlayıp, kendisi unutan bir adamdan daha ne bekliyorsunuz anlamıyorum...
Sayın İnce siyasetten çekilmeyeceği ve Kılıçdaroğlu'na rağmen aday olacağı için mi? bu kadar yaptığı, söylediği göze batıyor, yoksa bir kaset daha ortalıklarda mı geziyor... Akıl almaz şeyler dönüyor...
Velhasıl kelam... Sağ görüşlü biri olarak sağlam bir muhalefet şart... Boyna kılıç vurulur ama ip bağlanıp çekilmez, inancı ve görüşü ile bu vatan, bu millet için adım atmak gerekir... Fakat neden bilmiyorum CHP denildiğinde yüreğim inceden inceye cız ediyor ve aklıma hep ; Atatürk ilke ve inkılaplarından uzak, Türkiye Cumhuriyetini dış ülkelere şikayet eden, sırf devirmek için asıp kesen, iftiralar atan bir parti geliyor... Hele ki 'aydın kesim' diye geçinip kendi karanlığında boğulanlar yok mu...!
Kısacası birileri gelir birileri bir şekilde gider ve siyaset denen şey değerli büyüğümün dediği gibi; siyaset futbola benzer... Futbolcular oynar parayı götürür bizler yağmur, çamur demeden kendimizi yırtarız...bize kalan HİÇ...