PİRİNCİN TAŞLARI
Başta Hükümetler, Bakanlar, siyasetçiler, STK’lar. Turizmciler, adını burada saymakla bitmeyecek kurum ve kuruluşlar için, ülkemizin dışarıda tanıtılması ve insan unsurunun yaşadığı her yerde yazılı basın, görüntülü medya ön plana çıkmaktadır. Herkes yaptığını, yapmak istediğini, icraatlarını ve söylemek istediğini buradan basın aracılığıyla yapar. Bir zamanların Türkiye’sinde Basın hükümetleri deviriyor, hükümetleri kuruyordu. Basın 4. Kuvvet olarak Türkiye’de yer almaktadır. Basın’a yardımcı olunması ve basın kartı taşıyan gazetecilerin görevlerini yapmasında devlet kurum ve çalışanlarının kendilerine yardımcı olunması, Anayasa kanunun maddesinde de yer almaktadır…
AK Parti İzmir Milletvekili Sayın Necip Nasır’da basının kıymet ve değerini bilen bir siyasetçidir. Elinden geldiği kadar her fırsatta basın mensuplarıyla bir araya gelir ve sohbet eder. Necip Nasır, kardeşim, (arkadaşım) demiyorum, kardeşim diyorum. 30 yılı aşkın bir dostluğumuz ve bazı sivil toplum oluşumlarında, kurulacak STK ve tanıtımlardaki toplantılarda hep birlikte olduk. Kendisini sever ve hep sayarım. Hiçbir zaman da birbirimizi kırmadık ve hiç bir zamanda kırılmayız. Geçenlerde İzmir’de düzenlediği yerel basının sorunlarını dinleme toplantısı düzenledi. Kasıt aranmayacak, teknik bir hata olsa gerek, davetiye elime ulaşmadı. Bende başka bir toplantıya katılmak sözü vermiş ve o toplantıdayken Sayın Vekilim Necip Nasır, beni telefonla arayıp neden gelmediğimi sordu. Davetin elime ulaşmadığı için katılamadığımı ve başka uzakta bir toplantıda olduğumu söyledim. Sayın Nasır bana biraz kırıldı sanıyorum. Ama kardeşler birbirine darılmaz. Kardeşlik, pazara kadar değil, mezara kadar devam eder. Sayın Necip Nasır’ın, iyi niyet ile yerel basının sorunlarına eğilmesi ve sorunları çözme sözü vermesi zaten basına ve gazetecilere ne kadar iyi niyetli olduğunu göstermektedir…
GELELİM BASIN’IN SORUNLARINA
Yazımın başında yazdığım gibi, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, Ege Bölgesi'nde yayın yapan gazetelerin temsilci ve genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelerek sektörün sorunlarını konuştu; çözüm önerilerini dinledi. İzmir ekonomisinin dinamikleri olan farklı sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli bir arada olmaya çalışan Nasır, toplumun sesi olan basının sorunları ve çözümü konusunda görev üstlenmek istediğini belirtiyordu…
Küçük yaşlarda geldiği İzmir'de pek çok işte çalıştığını, İzmir ve İzmirlilerin sorunlarını çok iyi bildiği için STK’larda görev aldığını ve siyasete soyunup milletvekili olduğunu ifade eden Necip Nasır, amacının İzmir’e, İzmirlilere, faydalı olacak hizmetler üretmek için çalıştığının altını çiziyordu. İzmir'e karşı bir sorumluluğum var diyen Nasır; “Değerli basın kuruluşlarının temsilcilerinin, basın sektörünün de sorunları var. Ben bu sorunların çözümü için çalışacağım ve sizlerin çözüm önerilerinin de takipçisi olacağım. Bana sektörün sorunları ve çözüm önerilerinizi bir rapor ile vermenizi istiyorum. Bu konuda bana düşen görevi yapmaya hazırım. 24 saat emrinizdeyim” sözünü alçak gönüllülükle söylüyordu...
Siyasetçi hep kendi istek ve söylemek istediklerini söylemek için basın ile bir araya gelir ama İzmir'de ilk defa bir milletvekili basın sektörünün sorunlarını dinlemek için duyarlılık gösteriyordu…
Toplantıda, konuşulan başlıca sorunlar arasında internet medyası için bir yasanın bulunmaması, gazetecilerin yıpranma paylarının düzenlenmesi, özellikle dövizin artışıyla birlikte zamlanan gazete kâğıdı ve diğer maliyet kalemlerinin gazeteleri sıkıntıya sokması, basın kartı komisyonunun düzenli toplanmaması ve uzun süredir sarı basın kartı bekleyen gazetecilerin kartlarına kavuşmasının sağlaması, basın ilan kurumundan pay alan gazetelerden “borcu yoktur” yazısı istenmesi, resmi ilan tarifelerine 2 buçuk yıl aradan sonra gelen zammın enflasyonun altında kalması, yeni basın ilan tarifelerine zam yapılması, İzmirli şirketlerin ve STK'ların, İş adamlarının, yerel medyayı yeterince desteklememesi başlıkları öne çıkıyordu. İzmir vekilimiz Sayın Necip Nasır, bu sorunların Ankara da ve İzmir’de takipçisi olacağının sözünü veriyordu...