PİRİNCİN TAŞLARI
Türkiye, son yıllarda terörle topyekûn mücadeleye başladı. Bu mücadele ile PKK uzantısı olan Suriye’nin kuzeyinde ki PYD ve onun silahlı unsuru YPG’yi terör örgütü olarak görüyor. Suriye’de ki PYD varlığından rahatsız olan Türkiye, MGK toplantısında aldığı kararda Fırat’ın doğusunun tehdit oluşturduğu ve Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını kullanacağı belirtilmişti…
Türkiye rahatsızlığını bildirdikten sonra, Suriye’de hiçbir terör oluşumuna izin verilmeyeceğini BM’in 51. Maddesi gereği meşru müdafaa hakkının kullanılacağını vurguladı. PKK/PYD-YPG’nin bölge halkına zulmedip göçe zorlayarak değiştirilen demografik yapıya karşı da duyarsız kalınmayacağı ifade edilmiştir. Türkiye’nin burnunun dibinde havan topları, tank ve uçak savar silahları ve zırhlı araçlar bir karşı gücün oluşmasına daha fazla sesiz kalamazdı…
NATO içindeki müttefiklerimizden ABD ve bazı batılı ülkelerin DEAŞ terör örgütünü bahane ederek terörist unsurlardan oluşan böyle bir silahlı gücün oluşmasına öncülük etmesi, silahlandırıp eğitmesi ise düşmanca bir tavır olduğu süreç içinde ortaya belirgin olarak çıkmıştır…
Teröristlerle işbirliğini geliştiren ABD ve uydusu ülkeler Türkiye’nin gönlünü alma ve gözünü boyamak için PKK elebaşları için tutuklama kararları çıkartıldığı gibi Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için 5, 4 ve 3 milyon dolar ödül koydu. Yeni isimler altında terör örgütlerini meşrulaştırma oyunu Ankara’nın dikkatinden kaçmadı. YPG, IŞİD’e, karşı ABD desteğiyle oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana omurgasını oluşturuyor. Suriye’nin kuzeyinde Fırat Nehri’nin doğusunda geniş bir alanı kontrol ediyor. Türkiye bu unsurları ulusal güvenliğine tehlike olarak gördüğünü defalarca stratejik ortakları ve NATO içinde müttefikimiz olan muhataplarını bildirmiştir…
ABD her fırsatta verdiği söz tutmadı ve Münbiç konusunda oyalamaya devam etti. Sözler tutulmadığı gibi taktiksel olduğu söylenerek, TIR’lar dolusu silahlar verilmeye devam edildi. Artık Türkiye’nin sabrı kalmadı ve kararını verdi. Türk Savunma Sanayi Zirvesi’nde konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bölgede asker bulunduranların vaziyet alması için baskın operasyon yerine operasyonu birkaç gün içinde başlatacağını duyurmuş olmasıydı...
Daha önce Afrin’e operasyon düzenleyen ve bu kenti PYD’nin kontrolünden alan Türkiye, bölgedeki PYD varlığıyla ilgili ABD ile uzlaşmadı. ABD, IŞİD’ı yok edip yeni bir terör örgütü PYD-YPG’yi yaratıyor. Terör örgütü olduğunu bildikleri halde terör örgütü olarak görmek istememe yanlışı, terörizmle küresel ölçekteki mücadeleye büyük zarar veriyor…
Başkan Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonda hedeflerinin “Amerikan askerleri değil, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensupları” olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bütün dünya biliyor ki Türkiye, bölgede asla işgalci değildir. Güvenliği ile toprak bütünlüğü temelinde meşru müdafaa hakkını kullanacaktır…
Pentagon’dan çatlak ses geldi. “Atılacak tek taraflı bir adım büyük bir kaygıdır ve bu tür adımları kabul edilemez olarak addederiz” denildi. Türkiye Başkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı Trump, ani bir manevrayla, “Suriye topraklarından çekiliyoruz. Eve dönüş zamanı. İŞID’’ı yok ettik” dedi. Fransa, Almanya, İngiltere, karşı çıkmasına rağmen, Trump karlı bir ifadeyle “çekiliyoruz” dedi. Türkiye, hangi ülke olursa olsun, Başta Türkiye toprakları ve bölge ülkelerini tehdit eden terör örgütlerini silahlandırırken tek taraflı karar alma hakkı varsa bizim de sınırımızda ki ihaneti bertaraf etme hakkımız var. İzin alma mecburiyetimiz yoktur. Türkiye, baskıyı kabul etmeyecek ve geri adım atmayacak. Türkiye aşiret devleti değildir. Trump’un ‘çekiliyoruz’ kararını da Türkiye dikkatle izlemektedir…