PİRİNCİN TAŞLARI
Günlerden beri CHP’nin İzmir adayını açıklaması bekleniyordu. Kılıçdaroğlu, sonunda herkesin bildiği ismi açıkladı. Bugüne kadar neden bekledi? Parti içinde suların durulmasını ve kendi isteğini kabul ettirmeyi bekliyordu. Partiden istifalar başladı. Kılıçdaroğlu ve Akşener’i parti içinden yüksek seslere ne diyecekler. Aslında bugün bu adayları yazacaktım ama bende suların durulmasını ve sonucu bekliyorum ne olacak? Sonra yazacağım…
Fransız iş insanlarının Türkiye’de yatırımları vardı. Türkiye ekonomisi onlar için çok önemliydi. Toplantı yapıldı. Türkiye’deki yatırım kapasitelerini arttırmaları istenen Fransız işadamlarından, önce “Ekonomiyle ilgili anlattıklarınız konusunda iktidarın ittifak yaptığı MHP’nin desteği var mı?” sorusu geliyor…
Ekonomi heyeti, AK Parti’nin MHP’yle Cumhur ittifakının seçimlerde de devam ettiği ve MHP’nin hükümetin genel politikalarına karışmadığını, ekonomi politikalarına müdahale etmediği anlatılıyor. Fransız iş insanları, sorularına verilen teknik yanıtlardan dolayı memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Sıra yatırıma gelince “Hele 31 Mart seçimlerini bir görelim” diyorlar…
AK Parti ile MHP arasındaki ittifakında bir ara ‘mahkûm affı’ ile “gelgit” yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz de ‘Herkes kendi yoluna’ deriz” demesi, Bahçeli’nin “Yerel seçimde ittifak yok” demesinden hemen sonraydı…
25 Ekim akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı bakanlar ve parti yöneticilerinden oluşan kalabalık bir grupla İstanbul’a gidiyordu. Uçakta sözü MHP’yle yaşananlara getirip kurmaylarına fikirlerini sordu. “Teşkilat coşkuyla karşıladı” diyen de oldu, “Meclis’teki oylamalarda zorlanırız” değerlendirmesini yapan da oldu…
Erdoğan’ın yaşananlardan çok memnun olmadığı görülüyordu. “Üzerinde bir huzursuzluk vardı.” Cumhurbaşkanı, söz alan bir bakanın yaptığı analizi dikkatlice dinliyor. “Efendim, arkadaşımız Bekir Bozdağ’a sahip çıkarak hepimizin hukukunu korudunuz. Bekir Bey’in şahsında gösterdiğiniz vefa, teşkilatlarımızı memnun etti. Ayrıca partimizin hukukunu koruyan ama cumhur ittifakının değerini ortaya koyan bir konuşma yaptınız. Çok önemli bir çerçeve ortaya koydunuz. Cumhur ittifakına Türkiye’nin ihtiyacı var. Bunu sağlamamız lazım” değerlendirmesi üzerine, Cumhurbaşkanı soruyor, “Peki yeniden mümkün mü?” Bunun üzerine ilgili bakan, “Mümkün” karşılığını veriyor. “İzniniz olursa biz çalışalım” diye izin İstiyor. Erdoğan, biraz rahatlıyor. Koltuğuna yaslanıp, “çalışmaya başlayın diyor…
Cumhurbaşkanı, İstanbul, İzmir, Ankara, Ordu’da MHP’li belediye başkan adayını kürsüye davet ediyor. 31 Mart akşamı, ittifaktan hangi partinin kârlı çıkıp kimin zararlı çıktığı belli olacak. Konsensus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı, yerel seçimlerde ittifakın MHP’ye yarayacağı görüşünde. Sarı, “Bu seçimde MHP oy patlaması yapacak” diyor. 24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti kurulmasına rağmen, MHP barajı aşmayı başardı. AK Parti’den 5-5,5 oranında bir oyun MHP’ye gittiği tahmin ediliyor…
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ romanı gibi, esnafta, ekonomi ve siyasette saatler 31 Mart’a göre ayarlandı. 31 Mart sonrası, birilerimiz 1 Nisan günü ‘Nisan 1 Şakası’na maruz kalacağız ama siyasetin ve ekonominin şakası olmayacak. Siyasi partilerde 1 Nisan şakasına kim maruz kalacak…
Önce ekonomi diyenler. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “1 Nisan’dan sonra 4-4,5 yıllık seçimsiz süreç var” diye altını çizdiği gibi, 2023 seçimlerine kadar önümüzde seçimsiz uzun bir dönem var. Yerli ve yabancı yatırımcı açısından önemli. Ancak 1 Nisan’ın anahtarı 31 Mart gecesi seçim sandığından çıkacak. Cumhur ittifakının seçimlerde alacağı oy oranı, Türkiye’nin gelecek 4-4,5 yıllık reçetesini gösterecek…
Benden söylemesi; Seçim sonuçları yeni bir siyasi kavgayı getirecek. CHP ve İYİ Parti cephesinde 1 Nisan hareketi için kulisler ve istifalar ardı ardına gelmeye başladı. Seçimlerde başarısız bir sonuç alınırsa Kılıçdaroğlu ve Akşener’i zor bir süreç bekliyor…