PİRİNCİN TAŞLARI
(2. Bölüm)
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile sohbetimizin ikinci ve son bölümünü yazıyorum.
Sayın Bakan başlıyor anlatmaya, Türkiye'nin çok ciddi bir başarısı var. Yeni başarılar yazmamız lazım. Yeni başarılar yazmak geçmişe göre çok daha zor. Ancak her nedense algısı son derece düşük. Tarım Bakanlığı bugüne kadar kendini anlatamamış. Şimdi biz bununla ilgili gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Seçimlerden sonra bu algıyı değiştirecek bazı çalışmalar olacak. Tarım savunma sanayisinden daha önemlidir. Niye daha önemli? Tarım, en temel ihtiyaçtır. Bir ülkenin teknolojisi olabilir, uçakları olabilir her şeyi olabilir ama gıdası olmak zorundadır...
PATATES'DE GERÇEKLER ÇARPTIRILIYOR
Sayın Bakan, patates ithalatı yapılıyor mu?
-Pakdemirli; “Birisi çıktı bakan Patates ekimini yasakladı dedi. Bu bilerek yapılan bir söylemdi. Türkiye'de yıllık 4,5 milyon ton patates üretiliyordu. Dünya da Patates tüketimi ortalaması 34 kg iken, Türkiye'de 50 kg patates tüketiliyor. Türkiye patates tüketiminde önde olan bir ülkedir.1998 yılında patates hastalıkları siğil ve benzeri hastalıkları ile alakalı karantinaya alınmış. Türkiye'nin aylık 350 bin ton kadar tüketimi var. Bir erken uyarı sistemimizle takip ediyoruz. 15-20 gün hasat gecikecek. Geçen yıldan da biraz eksik var. Spekülatif bir fiyat hareketi olmasın diye bizimde yönlendirmemizle bir miktar ithalata izin verdik. Hasat gelmeden ithalat izni 20 Nisan’da sona erecektir.”
PARA VE MEVKİYE BOYUN EĞMEYİZ
Pakdemirli; “Daha büyük çarpıtma yalan ise ithalatı sayın bakanın danışmanı olduğu firma yapacak deniliyor. Biz bu işin sorumluluğunun bilincindeyiz. Bizim ailemizi Türkiye'de herkes tanıyor para ve mevki için kimseye boyun eğmeyiz. Ancak sürekli iftiralarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Biz sofralık Patates ithalatına izin veriyoruz. Ama dondurulmuş patates getirecekler diye yazılıyor. Benim etik dışı bir işe girmeyeceğim bilmelerine rağmen çarpıtıyorlar.” diyor…
Önümüzde ki 25 yılda gıda üretimini 50 daha fazla artırmamız gerekir. Bunu artırmak zor bir ev ödevi. Geçmişe göre daha planlı bir çalışma yürütmemiz lazım. Tarımın birkaç tane de yapısal sorunları var. Yapısal problemlerin çözülmesi içinde zamana ihtiyaç var. Bunu yapacak kadrolarımız ve programımız var. Seçim sonrası lansmanını yapacağız. Bakanlığımız çok büyük. 81 ili dolaşıp anlatıyoruz…
SOKAK EFSANEYLE DEĞİL, RAKAMLA KONUŞURUM
Pakdemirli; “Türkiye'yi samana muhtaç ettiler diyorlar. Türkiye'nin samanla ilgili bir problemi yok. Türkiye'yi ekmeğe, buğdaya muhtaç ettiniz deniliyor. Buda yalan, sokak efsanesi. Yıllık buğday üretim miktarımız ortalama 21 milyon ton, tüketim miktarı ise 19-20 milyon tondur. Üretim tüketimi karşılıyor. Ülkemizin yıllık 4 milyon ton civarında buğday ithalatı var. Söz konusu ithalat büyük ölçüde makarna ve irmik unudur.”
100 MİLYONU GEÇEN BİR EKO SİSTEMİ BESLİYORUZ
1980'li yıllarda 40 milyon nüfusumuz varken kendi kendine yeterli ülke efsanesi oluşturulmuş. Bugün 82 milyon nüfusumuz, 5 milyonda mültecimiz, 40 milyonda turist var. Şu an 100 milyonu geçen bir eko sistemi şu an besliyoruz. Diyor…
ET SORUNUNU 3 YILDA ÇÖZECEĞİZ
Türkiye'de Et'te zaman zaman ithalat yapıyoruz ki ben geldiğimden bu yana da pek yapmadık. Ama ihtiyaç olursa onu da yaparız. Toplum hassasiyetiyle biz gerekli mesajı aldık. Aldığımız tedbirlerle de 3 yıl içinde neticelerini alacağız. Et'te Karkas ağırlığını artırma hedefimiz var. Karkas ağırlığı 180 kilodan 274 kiloya geldi. Biz bunu 320 kiloya çıkaracağız. Doğum aralıkları şu an 2.11. Biz bunu biraz daha yükselttiğimiz zaman Türkiye'nin et ithalat etmesine hiç ihtiyaç olmayacak…
Sayın Bakan Pakdemirli’ye sizin için sordum. Bakan dobra dobra cevapladı. Takdir sizin…
YAZININ BİRİNCİ BÖLÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN