PİRİNCİN TAŞLARI
Yerel Seçimlerle birlikte kirli çamaşırlar sepetten dökülmeye başladı. Yapılan iyilikler başa kalkmaya başlandı. Türk Milletinin yardım severliği suç olma haline getirilmeye çalışıldı. Tarihin yetimleri; mülteciler gündemde olmaya devam etti. Muhalefet tarafından meydanlarda seçim malzemesi olmaya başladı…
Göstermelik teşkilat BM’de Suriyeli Mültecilerin dertlerine çare bulamadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık vicdanını arayarak Suriyeli mazlum, mülteci ve mağdurların çaresizliğini paylaşacak yol bulmaya çalıştı ve mültecilere sahip çıktı. Erdoğan’ın, iyi niyet çabalarını, muhalefeti meydanlara taşıyıp seçim malzemesi yapmaya çalıştı. BM havanda su dövdüğü gibi muhalefet meydanlarda çare yerine havanda su dövüyor. Mülteci, mazlum üzerinden siyaset yapıyor…
Yerel seçimleri genel seçim havasına sokmak, milli ve ülke meselelerini yaşadığımız yerel seçimlerde ön plana çıkartmak, acaba yenilgi mi? Yoksa partisi içerisinde yaptıkları yanlışlar, aday belirlemede yapılan yanlışlıklar, adayı önce açıklayıp sonra geri çekme yanlışlıkları, seçimde kaybetme korkusunu mu ön plana çıkartıyor. Hangi siyasetçiyi dinlerseniz herkes aynısını söylüyor. Bir Atasözü vardır; “Erken kalkan yol alır. Erken evlenen çocuk sahibi olur” Adaylıkları erken açıklananlar, projelere sarıldı harıl harıl projeler hazırlatıp vatandaşın karşısına çıkıp seçmenin neye ihtiyacı olduğunun projelerini anlatmaya başladı…
Adaylıkları geç açıklanan siyasi parti ve belediye başkan adayları ise proje hazırlamakta geciktikleri için sadece seçmene dokunma ve tokalaşmaktan öteye geçemedi…
Seçim nedir ne değildir?
Seçim, savaş değildir. Hizmet yarışıdır. Seçim, ölüm kalım mücadelesi değildir. Demokrasi mücadelesidir. Yaşadığı şehrin yaşamda ihtiyaçlarını karşılayacak çalışacak yöneticiyi seçmektir. Seçim, kardeşliklerin son günü değildir. İlk günüdür. Seçim, sonrası olmayan bir gün değildir…
Seçim gününün Sonrasında, ertesi gün de yüz yüze bakacağımız komşuların, akrabaların, dostlarının, iş arkadaşlarının, çeşitli siyasi partiden aynı eğlence, kıraathaneleri paylaşacağı günlerin adıdır.
Seçim, her şeyin sonu değildir. Seçimler mücadelenin ve yeni bir başlangıç ve dostlukların vesilesidir…
Seçim, var olup olmama meselesi değildir. Genel seçimlerde Ülke, yerel seçimlerde yaşadığımız şehirleri var olma güzelleştirme ve yaşanır ülke ve şehirler olmasıdır. Seçim, hizmet edenler, hizmet edemeyenler, hizmet bayrağının el değiştirip el değiştirmeme meselesidir. Seçim, kimin kimi ezeceğinin belirlendiği bir sonuç değildir. Kimin en iyi yöneteceğinin belirlendiği bir sonuçtur…
MİLLET VE SİYASİLER OLGUN DAVRANMALI!
Seçim öncesi felaket tellallığı yapanlar yine haksız çıkacak. Çekişmeler, meydanlarda kalmalıdır. Çok şükür büyük seçim olayları yaşanmamakta ve kavgalara meydan verilmemelidir.
Gayet barışçıl, gayet düzgün, gayet huzurlu bir seçim süreci geçiriyoruz. Diliyorum ki çevreye verilen önem, gürültü kirliliğinin olmadığı bu seçimler son güne kadar böyle devam eder. Önemli bir gerginlik çıkmadan seçim sonuçlarını görür ve kaybedenler kazananları tebrik eder ve vakit kaybetmeden yerel yöneticiler çalışmalara başlar...
Kardeşliği zedeleyecek önemli olaylar yaşanmasından hem milletimizin sağduyulu tutumu, hem de siyasetçilerimizin özeni rol oynamalı ve birbirine bel altı vuruşları yapmadan seçim sonrası karşılaşıldığında yüz yüze bakma ve el sıkışmalıdır…
Türkiye artık eski Türkiye değil. Seçmen eski seçmen değil. Herkes demokratik yarışın bilincinde. 31 Mart da sandık başına gideceğiz. Sandık başı sınavını da başarıyla geçersek. Hem siyasi partiler, hem seçmen hem adaylar kazanacak. Türkiye, bir kez daha Demokratik yönde parlayan bir ülke olduğunu kanıtlamış olacak...
SANDIĞA GİT OY’UNU KULLAN TÜRKİYE
- Konuşmaya hakkın olsun istiyorsan...
- Seçimin sonuçlarında rolün olsun istiyorsan...
- Yaşadığın şehrin gelişmesinde ki çorbada tuzun olsun istiyorsan...
- Sandıklardan çıkan sonuçtan pişman olmamak istiyorsan sandığa git Türkiye, seni temsil edip çalışacak yöneticilerine oyunu kullan…