PİRİNCİN TAŞLARI
Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği güzel bir sözle başlamak istiyorum. “Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur. (4 Şubat 1935) de söylemiş…
Değerli okurlarım, Güzel ülkemizi bölmek ve yıkmak için AB-D emperyalizminin çok kötü bir terör kaosu içinde olan bir ülkede yaşamaktayız. Yıllardır süren bu kaotik terör kaynakları PKK - IŞİD bunlar yetmezmiş gibi birde FETÖ’yü icat edip bizi içimizden vurmaya kalktılar. Bu terör örgütlerinin eylemleri ile binlerce vatan evladımızı, terör ile mücadele eden Güvenlik güçlerimizi kaybettik. Bir ve beraber olursan Teröre karşı koyarız…
Ayrıca bu eylemler yüzünden, güzel ülkemizi turizm, ekonomik ve siyasi açıdan da kötü duruma düşürmek istiyorlar. Bu yüzden terör belasını iyi analiz etmeliyiz ve gereken önlemleri de en kısa zamanda ve de hep beraber almalıyız. Her işi Devletten beklemeden Güvenlik birimlerine de vatandaş olarak yardımcı olmamamız lazım. Son günlerde terör odaklarıyla yoğun bir mücadele başlamışken, Yani ulusal güç birliği yapmamızın tam zamanıdır...
Ayrıca güzel ülkemizin mutlu geleceği için çok önemli bir seçim dönemini geride bıraktık. Şimdi İstanbul da tekrarlanacak seçilmede vatandaş kimi uygun görürse İstanbul yerel yönetimini üstlenecektir. Seçim geride kaldı ama geçim derdi başladı. Artık özellikle ulusal güç birliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor. Bunun için de öncelikle tartışma ve hoşgörü kültürümüzü daha da geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü karşılıklı nezaket kuralları içinde yapılacak tartışmalar; taraflara, arzu edilen çözüm önerilerini getirir. Hem kendileri kazanır, hem de toplumumuz kazanır. Yani eleştiriye izin vermek vehoşgörü göstermek, yanlış yapılmasını önler. Kavga ve hakaret etmeden tartışmak, yapıcı eleştiri üretmek, bizleri daha çağdaş ve medeni toplum yapacatır...
Anayasamızın 2. Maddesinde belirtildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzur, ulusal dayanışma ve adalet arayışı içinde insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu için de hepimiz gurur duymalıyız...
29 gün huşu içerisinde yaşadığımız Mübarek Ramazan ayı sonrasında Ramazan Bayramına kavuştuk. Bayramlar, güzel ülkemizin birlik ve beraberliğini pekiştiren en önemli sosyal olgulardır. En fazla ulusal birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, büyük umutla yaşamaya çalıştığımız Ramazan Bayramınızı kutlar, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum...
Sizler ve aileleriniz, ülkemiz için çok değerlisiniz. Bayramda yolculuk yapacak herkese, trafik kurallarına uymalarını, aşırı hız ve tehlikeli solama yapmamalarını, uykusuz araç kullanmamalarını, araçtaki herkesin emniyet kemerini takmalarını söylemek istiyorum. Özellikle tüm sürücülerimizin, ülkemizin karayollarında kaza sayısı yüksek kara noktalarda daha da dikkatli olmalarını tembihlemek istiyorum. Yola çıktığınız gibi sağ salim tekrar varacağınız yerlere varmanız dileğimle Bayramınız kutlu olsun…