PİRİNCİN TAŞLARI
Adına ne diyeceksek, ‘Pandemi virüs,’ ‘Biyolojik silah’ ne derseniz deyin ama bir gerçek görünüyor ki Bu Koronavirüs, dünya ülkelerinde kavgaları, savaşları bırakıp herkes can derdine düştü. Bizler evlerde otururken, devleti yönetenler harıl harıl çalışıyorlar…
Vatandaşın merakı; “Pandemi COVID-19 bittikten sonra nasıl bir dünya kurulacak? Türkiye süper güç olabilir mi? Hayal değil...
Dünya ülkeleri bir yandan salgınla mücadele ederken diğer yandan bu öngörü ile buna hazırlanmaya çalışıyor. Tarihte ilk kez bir salgın çok kısa süre içinde, bu kadar yayıldı. Tarihte ilk kez bir salgın, Çin Wuhan da başladı, tüm dünya ülkelerine yayıldı. Bölgesel değil küresel, ülke ayırımı, yaşam tarzı, zengin-fakir ayırımı gözetmeden, gelişmiş-geri kalmış ülke ayırımı yapmadan ülkeleri sardı, bütün milletleri vurdu…
Covid-19, geçmişteki salgınlar lokaldi. Buna göre geçmişteki büyük savaşlar “Dünya savaşları” bile lokaldi. Batı için tarihin sonu mu? Şimdi ne olacak? Salgın bittikten sonra, ülkeler, devletler neleri değiştirecek? Ne tür eğilimler, ne tür siyasi hareketler, ne tür devlet düzenleri, ne tür bir küresel düzen öne çıkacak?
Türkiye’yi durdurma imkanları olmayacak. Bu eğilimler dünya genelinde ve ülkeler özelinde zaten başlamıştı. Atlantik ekseninin küresel iktidar gücü zayıflarken yeni güçler sahne alıyordu. Güç kadar zenginlik de, etkinlik de dağılıyordu. Türkiye, kuruluşundan bu yana ilk kez “merkezi güç ülke” olarak öne çıkıyor. Bu yönde yıllardır yoğun hazırlık yapıyordu. Etrafındaki çatışma haritası, cepheler inşa edilmesi hep bu yüzdendi. Türkiye’yi durdurmak, ABD, Avrupa, İsrail ve onların bölgemizdeki ortakları için en öncelikli konu haline gelmişti. Çünkü Türkiye, bir cephe ülkesi gibi değil bir süper güç gibi hareket etmeye başlamıştı…
Peki; dünyada, bölgemizde, küresel ölçekte neler olabilir? ABD ve Avrupa’da neler olabilir? Rusya’da neler olabilir? Ortadoğu’da neler olabilir? Türkiye ne yapmalı, neler yapabilir? Bu soruların cevaplarını doğru öngören, ona göre hazırlık yapan ülkeler büyük ivme yakalayacak…
Benim araştırmalar sonucunda görüş ve tahminim şöyle:
Küreselleşme çok şiddetli sorgulanacak. Devletlerin içe kapanmasını, siyasi ve ekonomik savunmaya yoğunlaşmasını bekleniyor. Belki de bu, liberal düzenin sonuna yaklaşıyor dünya.
Devletler ulus-üstü yapıları, aracı kurumları devreden çıkarıp devletten devlete ilişkiyi öne çıkaracak. Devletler daha merkezileşirken coğrafya ölçekli bloklaşmalar öne çıkacak. Bütün ülkeler, üretimde dışa bağımlığı azaltacak Ülkeler, kendilerini idare edecek. Biyolojik savaş, dijital savaş, biyo-terör gibi kavramlar gündelik hayatımıza girecek. Pasifik’te büyük bir kapışma projeleri başlayacak…
Çin; salgın döneminde kendini küresel liderlik koltuğuna oturtmaya çalışıyor. İnanılmaz bir atılım yapıyor. “Çin, hem Virüs” sorumluğundan kurtulmak hem de ABD ve Avrupa’nın çaresizlik fırsatını kendi lehine çevirmeye çalışıyor…
ABD-Çin rekabeti hızla devam edecek. Asya’da Çin-Hindistan rekabeti sertleşecek. Avustralya, Endonezya, Filipinler, Malezya, Tayland, Japonya ve Kore’yi içeren çok geniş alanda inanılmaz bir jeopolitik güç mücadelesi başlayacak…
Avrupa’da ortaklık kalmayacak. AB’nin varlığı sorgulanacak. Koranavirüs sonrası, özellikle yardım görmeyen İtalya, İspanya, Fransa, Almanya geçmiş siyasi tarihine dönecek. Türkiye, hem Batıda hem Ortadoğu da yükselecek. Türkiye, ABD ve AB ülkelerini geride bıraktı. Sağlık ‘ta süper güçlerden bile iyiyse, salgın sonrası değişimler Türkiye’yi çok iyi duruma getirecek…