Covid-19 pandemi korkusuyla geçirdiğimiz bayramların inşallah sonuncusu olmasını diliyorum. Ama bir bayramın daha sonunda 17 günlük tam kapanmanın da sonuna geldik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar kurulu sonunda yaptığı açıklamada açılımlar kısmı olarak hastalığın seyrine göre takvim açıklanacak diyordu…
İki ay sonra Kurban Bayramı'nı kutlayacağız. Görülen o ki turizm sezonun da yaklaşmasıyla 2021 yılında bazı açılımlar yaşansa bile Koronavirüs’ün korkusu içinde 2022 yılına kadar şimdilik maskeli ve aşılı, fiziki mesafe korumalı hayat devam edecek. Hastalığın olduğuna ve korkmayanlar ise ne acıdır ki yasaklara uymayanlar, büyük bir olasılıkla ‘mevta’ olacaklar!
Dikkatinizi çekmek isterim, Türkiye’yi pandemiden de daha tehlikeli felaketlerin içine sürükleyebilecek olan gelişmeler oluyor. Türkiye ateş çemberi içerisinde ABD Başkanı Biden doğru durmuyor. Kabuk tutan Suriye, PKK, YPG, Orta Doğu ülkelerini de içerisine alan kabuk tutan yaraları kaşıyıp açmaya çalışıyor…
Bugün Filistin topraklarında yaşanmakta olan olaylar. Sırası geldikçe konu ile ilgili olarak defalarca uyarıcı yazılar yazdım. Yıllar önce Filistinlilerin gözünü karartan para hırsları sayesinde topraksız kalan bir milletin kendini esaretin pençesinde nasıl bulduğunu anlatmaya çalıştım. Filistinliler, kendi yurdunda ata topraklarından nasıl dışlandıklarının ve bunun getirdiği acıların nelere mal olabileceğini gözler önüne sermeye çalıştım…
Türkiye Garantörlüğünde bulunan KKTC, kimilerinin yere göğe sığdıramadıkları Federal sistemde güçlünün zayıfı nasıl tahakküm altına alabildiğinin acıları bugün canlı olarak Filistin topraklarında yaşanıyor! Aracılık yapan, çeşitli paravan şirketler adına toprak satışları yapan kimseler vasıtasıyla ve de hızla Filistinlilerin durumuna getirilmekle KKTC de yüz yüze kalınabilir!
Yahudilerden parayla ev toprak satın alan Filistinlilerin ellerinden tekrar alınmak istenen evleri için Filistinliler, mahkemeye başvurduklarında İsrail Mahkemeleri Yahudilerin lehine karar vermekteler. Bu resmen gasp değil midir?
Yahudilerin tarihsel varsayımlarında, Kıbrıs adasının merkez olarak görüldüğü büyük İsrail hayalinin gerçekleşmesi adına KKTC üzerinden organize bir çalışma yapıldığı ortadadır. Yahudilerin yıllardan beridir Filistin topraklarında yaşatmış olduğu vahşet günümüzde Bayramda saldırıların ardı arkası kesilmeden sivil insanları, Çocukları bombalamaya ve öldürmeye devam ediyor…
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM, AB, ABD, Rusya, dâhil liderlerle görüşüp bu saldırgan vahşeti durdurmaya çalışıyor. Dünya ülkeleri vahşet görüntülerini kayıtsız bir şekilde sadece seyrediyor. Hiçbir toplum geçmişte yaşanılan büyük hataların bedelini sonraki kuşaklara ödetmemelidir!
Filistinliler bugün atalarının hatalarının sonuçları içinde ezilmekte, acılar çekmektedir. Ne acıdır ki benzer durumlarla karşı karşıya olan Kıbrıs Türkü’nün haklı mücadelesine tarihin hiçbir döneminde destek vermemiş, aksine cellâdına sevdalanmış konumunu devam ettirerek Yahudilerle benzer uygulamaları sürdüren Kıbrıs Rumlarının yanında yer almıştır. Yukarıda da vurguladığım gibi KKTC üzerinde oynanmak istenen oyunlar tıpkı Filistin’de yapılanların benzeridir…
Osmanlı döneminde Ermenilerin Türkleri katletmesi ve daha sonra Ermeni Lobicilik yaparak Türkleri sözde Ermeni Soykırımı ile suçlamaya başlaması ve bu yalanlara başta ABD Başkanı Biden ve AB ülkeleri siyasetçileri tarihi arşivler yerine sadece sözde soykırım yalanlarına inanmaktadır…
Netenyahu’nun seçim kazanmak için ikiyüzlülüğünü, görmeleri için Dünya liderleri gözlerindeki pembe gözlükleri çıkarıp gördükleri rüyalardan uyanıp İsrail’in Filistinli sivil, kadın ve çocuklara yaptıkları katliamlarına dur demelidirler…