Bir anda Türkiye’nin 8 il ve 18 ilçesinde, Manavgat'ta, Adana'da, Muğla'da, Marmaris, İzmir, Bodrum, Osmaniye'de ve yurdun dört bir yanında aynı 90 bölgede bir anda onlarca noktada Orman köylerinin bulunduğu ve evleri hedef alan yangınlar başlıyor. Millet seferber olmuş, itfaiyecilerle, jandarmayla, polisle söndürme çalışmalarına katılıyor. Hayatını kaybedenler, Şehitler var. Muğlâk adreslere çekmek isteyenler var. İyice araştırma yapmadan bir yere saplanmamak lazım…
Sosyal Medyada bazı tezvirat gazeteleri yayına başladı. “Doğa intikam alıyor canım...” kampanyaları yapıyorlar. Kabul etmeliyiz ki, şu an aynı anda 90 yerde yangını bizzat insanların çıkardığına dair somut şüpheler daha güçlü durumda. Türkiye’nin öncelikle turistik ve Orman Köylerinin evlere yakın çeşitli bölgelerinde ‘çıkan’ değil, özellikle ‘çıkarılan’ yangınlarda can kayıpları yaşandı. Şehitler var. Çok sayıda yaralanan oldu. Üç günden beri yangınlarla boğuşuluyor. Evleri, araçları, ekinleri yananların hıçkırıkları karşısında, evlerini, eşyalarını, hayvanlarını ve mahsullerini kaybeden insanlar gözyaşlarını tutamadı…
Tarım ve Orman Bakanı tüm bu yangınları olay yerinden izliyor. Uykusuz geceler ve yemeden içmeden Orman yangın söndürme işçileriyle birlikte çalışmaları yerinde takip ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya orman yangını çalışmalarını yerinde izlemek için önce Antalya, sonra Marmaris’e gitti… Orman yangın bölgelerini “Afet bölgesi” ilan etti…
Muhalefet partileri ülkemizde yaşanan orman yangınları ve evleri zarar gören orman köylülerine yardım edecekleri yeri felaketi ranta çevirmeye ve THK uçaklarının çok eski olması ve 4 milyon bakım ve onarım parası gerektiğini ve çok yavaş oldukları halde, yangınlarla ilgisi olmamamsına rağmen, muhalefet partilerinin ilişkilendirmeye çalışmaları maksatlı olsa gerek. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi istifaya çağırıyorlar. Beyler Bekir Pakdemirli çalışkan bir bakandır. Bu Millet Bakanı size yedirmezler…
Orman yakanları yakalasan en ağır cezayı versen, o canlar geri getirebilir mi? O yanıp kül olan binalar ve araçlar yeniden kazanılabilir, ama o da zaman ister. Ya; yangının ortasında kalıp da kaçamayan hayvanların ölüm çığlıkları? Kaplumbağalar, yılanlar, sincaplar, arılar, kuşlar, kargalar, kurtlar, ayılar, tilkilerin çığlıkları?
Öyle bir ceza vermek lazım ki, hiç kimse bir daha tevessül edemesin. Çünkü yangın çıkarmak tam bir hıyanettir. Orman yangınlar yüreğimize ateş düşürdü. Yalnız Türkiye’de değil, Çin’de, ABD’de, Avustralya’da, Yunanistan’da, Filipinlerde; velhasıl dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, doğal afetlerin meydana gelmesi insan olarak yüreğimizi sızlatır…
Bir süreden beri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teröre karşı önemli ve başarılı hamleler yapmasıyla sıkıştırılanlar, ülkeye zarar vermek adına farklı yöntemlere başvurmaktadırlar. Bunların en başta geleni de ülkenin değerlerine, zenginliklerine zarar vermektir. Daha önceleri de bu tür taktiklere başvurulduğu bilinmektedir…
Bu şekilde Türk milletinden, ülkeden öç almak insanlıkla bağdaşmamaktadır. Yukarıda da ifade etmeye çalıştığımız gibi, insan olsun, yabani hayat olsun, onları geri getirebilmek mümkün değildir. Yanıp kül olan ormanlar da bir çırpıda geri gelemez. Zamana ihtiyaç vardır. Ancak her felaketten alınabilecek dersler de olduğu unutulmamalıdır…
Türkiye Millileşme konusunda attığı adımı Orman yangınlarını havadan söndürme helikopter ve uçakları konusunda adım atmalı ve kiralama yerine kendi yangın söndürme uçaklarımızı imal etmeliyiz…