Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Alt yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Orman yangınları nedeniyle Sabahlara kadar uykusuz söndürme çalışmaları yapan orman işçileriyle beraber ve vatandaşları ziyaret ediyorlar…
“Uzmanların bildirisi; 42 derece sıcaklık, %15 nem ve kuzey doğudan rüzgârlar var. Çam ağaçları bu sıcaklıklarda ‘terebentin’ denen yanıcı bir madde salgılar. Bu ormanların üzerine birikir. Yanmaya hazırdır. Kozalakları patlatarak yangını yayar.”
Yani? 42 derece sıcaklığı, %15 nemi, Türkiye hiç yaşamadı, temmuzun sonunda bu rakamları gördüğü gün, birdenbire Osmaniye’sinden Adana’sına, Antalya’sına Muğla, İzmir’e, kadar her yerde yangınlar mı çıkıverdi? Böyle mi oldu gerçekten? İnanmak mümkün değil…
Ormanlar sadece doğal zenginlikler değildir. Ormanları koruduğumuz sürece aynı zamanda ekonomiye katkıları da olacaktır. Geçmişte olan dünyamızda nüfus artışı ile beraberinde büyük ormanlar, yaptığımız faaliyetlerden dolayı zarar görmüşlerdir…
Ormancılık, sanayi, tarım, hayvancılık ve turizm ile beraber paralel olarak gitmektedir. Orman demek ekonomiye katkı demek. Yanan her orman ekonomik tahribat ortaya çıkarmaktadır. Dünyamızda kıtalara bakıldığı zaman %30,6’dı ormanlardan oluşmaktadır. Yaklaşık günümüzde 2 milyar hektar orman kalmıştır ki 1950-2012 yılları arasında bu rakam tam iki katıydı...
Ormanlar bölgelerarası gelişmişlik farkını azaltır, ekonomide ödeme dengesini olumlu yönde etkiler, mineral katkısı, sanayi, tarım, hayvancılık ve turizme olan katkıları ile ekonomiye parayla ölçülebilen katkılar sağlar…
Rüzgâr hareketlerine karşı önleyici perde olmaları, su akış yönlerinin düzeni, yer üstü ve yeraltı su kaynaklarının sürekliliğini sağlaması, erozyonu önlemesi ve dolayısıyla tarım alanları ile birlikte barajların da ekonomik ömrünü uzatması, sel baskınlarını önlemesi ile özetle ekosistemin korunması için çabalarken, tüm bunların yanında oksijen merkezi olması ve insan sağlığını olumlu yönde etkilemesi ve iş verimliliğini artırır…
Yine ormanlar, insanlar için gıda, yakıt, barınak, su ve temiz hava, ilaç ve gelir kaynağı, istihdam, dinlenme yerleri gibi maddi ve manevi birçok ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel faydalar sağlayan doğal ve olağanüstü kaynaklardır…
Ülke ekonomisinin düzenli ve insanlarının sağlıklı olması için, tüm arazilerinin %40’unun ormanlarla kaplı olması gerekmektedir. Ekonomisi tarıma dayalı ülkeler için ormanlar önemli bir silahtır. Türkiye yılda orman yangınlarını önlemek için yaklaşık 300 milyon dolar harcamaktadır. Sonuç olarak bu paraları başka kaynaklarda kullanabilsek ülke GSYH için büyük bir ekonomik katkı olacaktır…
Orman yangınlarında ağaçlarla birlikte içinde yaşayan canlılar da telef olurken, geçen yılda Türkiye’de yangınları söndürmek için yaklaşık 600 milyon lira masraf yapıldı. Yanan alanların tekrar ormanlaştırılması amacıyla yeniden ağaçlandırma çalışmalarına başlatıldı. Bu kapsamda alanların bir kısmına tohum ekimi ve diğer kısmına ise yaklaşık 30 milyon fidan dikimi yapılması amacı ile de yaklaşık 200 milyon lira harcama yapılmıştır. Toplamda 800 milyon TL büyük bir ekonomik kayıp meydana gelmiştir…
Dediğim gibi yanan sadece ormanlarımız değil ekonomimiz, işgücümüz, geleceğimiz, sağlığımız, tarımımız, sanayimiz, hayvancılığımız, turizmimiz ve değerlerimiz, ülkemizin doğal dengesi, ekosistemimiz. Yanan her orman da ciğerlerimiz yanıyor.
Ormanlarımıza zarar vermeyelim onlar bizim akciğerimiz, geleceğimiz ve ekonomik kaynaklarımızdır…