VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

10 KASIM VE ANITKABİRİN BİLİNMEYEN YÜZÜ! (İKİNCİ VE SON BÖLÜM)

Barış Parkı: Anıtkabir ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ özdeyişinden ilham alarak çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye’nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan ‘Barış Parkı’ içinde yükselmektedir. Bugün barış parkında 104 ayrı türden yaklaşık 48,500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır. Anıt yapının Ankara’nın her yerinden görünebilmesi için, bu bitkiler bilinçli olarak kısa boylu bodur ağaçlardan seçilmiştir…  Anıtkabir’in Mimari Özellikleri; Türk Mimarlığında 1940-1950 yılları 2. Ulusal Mimarlık dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır. Anıtkabir de, mimari olarak bu özellikleri taşımaktadır ayrıca Selçuklu ve Osmanlı mimari unsurları ve süsleme öğeleri de kullanılmıştır…  Anıtkabir yapı olarak beş bölümden oluşur: Aslanlı Yol, Tören Meydanı, Mozole. Misak-ı Milli Binası ve alt kısımda bulunan Atamızın kabri ve müze bölümüdür. Aslanlı Yolda, Türk kültüründe gücü simgeleyen karşılıklı çift aslan figürleri bulunur. 24 adet aslan 24 Oğuz Boyu’nu temsil eder. Çift olması milletin ‘birlik ve bütünlüğünü’ vurgularken, kedi gibi yatar pozisyonda olması ise ‘barışseverliği’ temsil eder. Aslanlı yolda, Ata’nın huzuruna çıkanların başlarının öne eğik olmasını sağlamak için, taşlar farklı boyutlarda ve aralarında 5 cm’lik çim boşluğu olacak şekilde döşenmiştir…  Aslanlı yolun sonunda 15 bin kişi kapasiteli tören alanı bulunmaktadır. Tören alanı çevresinde simetri gözetilerek yerleştirilmiş 10 tane kule var. Bu kulelere Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumunda etkisi olan önemli kavramları temsil eden Mehmetçik Kulesi, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılap Kulesi, Cumhuriyet Kulesi isimleri verilmiş. Kareye yakın dikdörtgen kulelerin üzeri piramit biçiminde çatıyla örtülüdür. Çatıların tepesinde ise eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu bulunmaktadır…  Meydandaki bayrak direğinin duygulu bir öyküsü vardır. Amerika’da yaşayan Türk asıllı Amerikan vatandaşı Nazmi Cemal, Atatürk’e sonsuz sevgisinin ifadesi olarak kendi fabrikasında, 33,53 m uzunlukta 5 ton ağırlığında, ucunda 22 ayar altın kaplı ay ve yıldız bulunan bir bayrak direği üretip 1946 yılında Anıtkabir’e hediye etmiştir. 1950’de dikilen bu direk yıllar içinde meteorolojik etkilerle yıpranmış olduğundan 2013’te orijinaline uygun olacak şekilde yenisiyle değiştirilmiştir.  Anıtkabir’in en önemli ve görkemli yapısı mozoledir. Tören Meydanından Mozoleye 42 basamaklı merdiven ile çıkılmaktadır. Atatürk’ün sembolik lahdi girişin tam karşısında holün diğer ucunda bulunan çok büyük bir pencerenin önündedir. Atamız sağlığında şöyle demiş: ‘Bir gün elbet öleceğim, milletim beni nereye isterse oraya defnedebilir. Ancak ben mezarımın karşısında her daim dalgalanan şanlı Türk bayrağı görmek isterim’ İşte bu pencereden ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı Ankara Kalesi görünmektedir…  Dünya liderleri tarafından da takdir ve sevgiyle karşılanan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 yılında İstanbul Dolmabahçe de ebediyete intikalinden sonra Ankara da hazırlanan Anıt kabir de defin edildikten sonra birçoğumuz tarafından bilinmeyenleri yeni nesil gençlerimizin, Çocuklarımızın bilmeleri için yazdım. Sağlıkla kalın…    BİRİNCİ BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!
Ekleme Tarihi: 15 Kasım 2021 - Pazartesi

10 KASIM VE ANITKABİRİN BİLİNMEYEN YÜZÜ! (İKİNCİ VE SON BÖLÜM)

Barış Parkı: Anıtkabir ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ özdeyişinden ilham alarak çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye’nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan ‘Barış Parkı’ içinde yükselmektedir. Bugün barış parkında 104 ayrı türden yaklaşık 48,500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır. Anıt yapının Ankara’nın her yerinden görünebilmesi için, bu bitkiler bilinçli olarak kısa boylu bodur ağaçlardan seçilmiştir… 

Anıtkabir’in Mimari Özellikleri; Türk Mimarlığında 1940-1950 yılları 2. Ulusal Mimarlık dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır. Anıtkabir de, mimari olarak bu özellikleri taşımaktadır ayrıca Selçuklu ve Osmanlı mimari unsurları ve süsleme öğeleri de kullanılmıştır… 

Anıtkabir yapı olarak beş bölümden oluşur: Aslanlı Yol, Tören Meydanı, Mozole. Misak-ı Milli Binası ve alt kısımda bulunan Atamızın kabri ve müze bölümüdür. Aslanlı Yolda, Türk kültüründe gücü simgeleyen karşılıklı çift aslan figürleri bulunur. 24 adet aslan 24 Oğuz Boyu’nu temsil eder. Çift olması milletin ‘birlik ve bütünlüğünü’ vurgularken, kedi gibi yatar pozisyonda olması ise ‘barışseverliği’ temsil eder. Aslanlı yolda, Ata’nın huzuruna çıkanların başlarının öne eğik olmasını sağlamak için, taşlar farklı boyutlarda ve aralarında 5 cm’lik çim boşluğu olacak şekilde döşenmiştir… 

Aslanlı yolun sonunda 15 bin kişi kapasiteli tören alanı bulunmaktadır. Tören alanı çevresinde simetri gözetilerek yerleştirilmiş 10 tane kule var. Bu kulelere Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumunda etkisi olan önemli kavramları temsil eden Mehmetçik Kulesi, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılap Kulesi, Cumhuriyet Kulesi isimleri verilmiş. Kareye yakın dikdörtgen kulelerin üzeri piramit biçiminde çatıyla örtülüdür. Çatıların tepesinde ise eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu bulunmaktadır… 

Meydandaki bayrak direğinin duygulu bir öyküsü vardır. Amerika’da yaşayan Türk asıllı Amerikan vatandaşı Nazmi Cemal, Atatürk’e sonsuz sevgisinin ifadesi olarak kendi fabrikasında, 33,53 m uzunlukta 5 ton ağırlığında, ucunda 22 ayar altın kaplı ay ve yıldız bulunan bir bayrak direği üretip 1946 yılında Anıtkabir’e hediye etmiştir. 1950’de dikilen bu direk yıllar içinde meteorolojik etkilerle yıpranmış olduğundan 2013’te orijinaline uygun olacak şekilde yenisiyle değiştirilmiştir. 

Anıtkabir’in en önemli ve görkemli yapısı mozoledir. Tören Meydanından Mozoleye 42 basamaklı merdiven ile çıkılmaktadır. Atatürk’ün sembolik lahdi girişin tam karşısında holün diğer ucunda bulunan çok büyük bir pencerenin önündedir. Atamız sağlığında şöyle demiş: ‘Bir gün elbet öleceğim, milletim beni nereye isterse oraya defnedebilir. Ancak ben mezarımın karşısında her daim dalgalanan şanlı Türk bayrağı görmek isterim’ İşte bu pencereden ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı Ankara Kalesi görünmektedir… 

Dünya liderleri tarafından da takdir ve sevgiyle karşılanan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 yılında İstanbul Dolmabahçe de ebediyete intikalinden sonra Ankara da hazırlanan Anıt kabir de defin edildikten sonra birçoğumuz tarafından bilinmeyenleri yeni nesil gençlerimizin, Çocuklarımızın bilmeleri için yazdım. Sağlıkla kalın… 

 

BİRİNCİ BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami sohbetler sohbet elektronik sigara omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma özellikleri su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı dijital pazarlama ajansı İstanbul evden eve nakliyat