Yarın 31 Aralık. 2021 yılının son günü. 2022 yeni yıla girme telaşı içerisinde insanlar. Dünya ülkeleri ile birlikte Türkiye çok çekti. 2021 yılı dünyaya hayır getirmedi. Türkiye de Orman yangınları, sel, deprem ve Covid-19 Pandemi ile boğuşmaya devam etti. Dış müdahaleyle döviz, altın astronomik yükselişe geçti. Fırsatçılara gün doğdu. Marketler raflardaki ürünleri günlük yükseltip fiyat terörü estirdiler. 2021 verdiği acılarla gitti…
Yazımın başlığına bakıp hemen içinizden yorum yapmayın. Bugün ne siyaset ne ekonomi ne de başka sorunlara değinerek yazmayacağım. Bu kadar kasvetli havadan sıyrılıp biraz rahat nefes alalım. Belki hüzünleniriz ama hepimizin severek dinlediğimiz şarkılarımız, türkülerimiz var. Dinlediğimizde bizi hüzünlendirir, neşelendirir, bazen de alıp uzaklara götürür. O türkü ve şarkıları dinleriz ama kim nasıl yazdı o sözleri, neye dayanarak yazdı. Çoğumuz bilmeyiz. Kulağımıza hoş geldiği ve sözleri hoşumuza gittiği, belki de yaşadığımız hayattan içinden kendimize pay çıkartıp dinleriz. İşte şimdide bu güzel bir parçanın acıklı hikâyesini bilmeyenlerimiz için yazmak istiyorum…
60 yaşından sonra üne kavuşan ve güzel bir sözleri olan acı verici dizeleri türkü haline getiren ünlü sanatçımız Musa Eroğlu’nun “Yolun sonu görünüyor” türküsünü dinliyordum. Tabi çok hüzünlendim. Kendimden pay biçip o sözlerden kendime pay çıkararak acaba benimde yolun sonu mu görünüyor diye düşündüğüm türküyü sanatçı Musa Eroğlu’ndan dinliyorum…
Bu türkünün sözleri öyle anlı şanlı şairlere ait değil. Gerçekte yaşanılmış ve yaşadığı acı o anda dile getirerek yazılmış sözler. Ordu'nun Fatsa İlçesi'nden Dursun Ali Akınet adlı bir kamyon şoförüne ait. Bu şoför aynı zamanda “Halil İbrahim” adlı türkünün de söz yazarı. Kamyonunda yol alırken ağzında o anda mırıldandığı bu güzel sözler bestelenerek güzel türkümüz haline getirilmiş…
Şoför Dursun Ali'nin 85 yaşındaki annesi bir gün hastalanır. Annesini alıp Ankara'daki Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne götürür. Doktorlar muayene sonrası Annesi Hastaneye yatırılır. Tahliller istenir. Bir süre sonra Oğul Dursun Ali tahlil sonuçlarını almak için odadan çıkacakken hasta yatağındaki Annesi seslenir: “Nereye gidiyorsun Dursun Ali?” “-Tahlil sonuçlarını almaya gidiyorum Anneciğim” der Dursun Ali…
Annesi oğlunu yanına çağırır, elini tutar ve der ki; “Gerek yok oğlum, yolun sonu görünüyor.” Dursun Ali çok kötü olur; “Olur mu anneciğim? Çok iyisin maşallah” der ve odadan çıkar…
Sonuçları alır ve odaya döner. Annesi son nefesini vermiştir. Dursun Ali annesinin cenazesini alır ve koyulur yola. Fatsa yolunda, cenaze arabasında bu sözleri yazar;
Bana ne yazdan, bahardan
Bana ne borandan, kardan
Aşağıdan, yukarıdan
Yolun sonu görünüyor.
İşte her şey kocaman bir hiç...
Ne yaparsak yapalım, hepimiz için yolun sonu görünüyor.
Bir gün hepimiz:
Geçtim dünya üzerinden
Ömür, bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden
Yolun sonu görünüyor.
Diyeceğiz...
Gencim, güzelim, makam sahibiyim, zenginim...
Demeye fırsat kalmadan:
Azrail'in gelir kendi,
Ne ağa der ne efendi,
Sayılı günler tükendi,
Yolun sonu görünüyor.
Göreceğiz...
Dünyadaki her şey bize ölümü hatırlatırken biz dünyaya kazık çakmaya çalışıyoruz ya şunu hiç aklımıza getirmiyoruz:
Bu dünyanın direği yok
Merhameti, yüreği yok
Kılavuzun gereği yok
Yolun sonu görünüyor…
Söylenecek söz kalmıyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıkla kalın...