PİRİNCİN TAŞLARI Avrupa ülkelerinde kaldığım süre içerisinde de ülke gündemini sürekli takip ediyordum. Dönüş yoluna geçtiğimizde, Önce İstanbul Sabiha Gökçen, sonra İzmir Menderes Hava Limanına ayak bastık, bastık ama ellerimizde valizlerimiz ile gittiğimiz İZBAN istasyonuna giremedik. Grev var dediler. Tekrar döndük ve belediye otobüsü beklemeye başladık. Otobüs bizden az önce hareket etmiş, saatlerce kalabalık bir grup beklemek zorunda kaldık…   İZBAN Banliyö hattı, Ulaştırma Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50 - yüzde 50 ortaklığı ile kurulan bir toplu taşıma kurumudur. Çalışan işçi işinin karşılığını, geçinebilecek ücreti alamıyorsa, kanuni yollardan hakkını arayacaktır. Bağlı bulunduğu Sendikası toplu sözleşme yoluyla gereken ücreti talep edecektir. Buna hiç kimsenin itirazı yoktur. Ancak bu hak arayışına siyaset karıştırılırsa, siyaset alet edilirse, mağdur durumunda ki İzmir’in yolcuları ayaklanmaya başlar…   İzmir’de, Aliağa-Torbalı arası banliyö taşımacılığını işleten İZBAN A.Ş.’nin personeli 8’nci gününde de greve devam ederken, vatandaş isyan etti. İZBAN’ı kullanamayan vatandaşlar otobüslere yöneldi. Ayakta bile yer bulamayan otobüslerde yoğun trafiğe takılınca insanlar işine güçlükle ve geç gitmenin sıkıntısını yaşadı. Vatandaş bu sorunun bir an önce çözülmesini istiyor…   İzmir’de Aliağa-Torbalı arası banliyö taşımacılığını işleten TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortak şirketi İZBAN A.Ş. personeli geçtiğimiz hafta Salı gününden itibaren grev kararı aldı. İZBAN’da çalışan 340 personeli kapsayan toplu sözleşme görüşmelerindeki uyuşmazlık nedeniyle Demiryol-İş Sendikası tarafından greve başlamasıyla, İzmirlilerin grevden olumsuz etkilenmemesi için ESHOT ve İZULAŞ’ın yanı sıra İZDENİZ de seferlerini artırdı. Buna rağmen grev nedeniyle en büyük sıkıntıyı vatandaşlar yaşamaya başladı…   İZBAN’ın güzergâhı olan Aliağa’dan Konak yönüne ve Gaziemir’den Konak yönüne, trafik adeta durma noktasına geldi. Daha önce İZBAN’ı kullanan vatandaşlar grev nedeniyle İZBAN çalışmayınca özel araçları ile trafiğe çıkarken, otobüs hatlarındaki sayı da artırılınca İzmir’de trafik çekilmez hale geldi. Otobüsler dolu ayakta, sıkış tepiş yolculuk nedeniyle vatandaşlar isyan ediyor. Yoğun trafik nedeniyle işine ulaşmak için erken evden çıkan İzmirliler, trafik nedeniyle işlerine saatinde yine yetişemedi…   Koltuklarında oturan ve makam arabalarında dolaşan İZBAN’ın ve Sendikanın başındaki patron durumundakiler, Vatandaşın çektiği sıkıntıyı bilemezler. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaptığı açıklama ile %15 verdiğini açıklıyor. Sendika tarafından istenen ise, 16,5, arada kalan %1,5 fark anlaşmazlığa sebep olan rakam. Büyükşehir ve Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri 15 verdiyse, Sendika da 1,5 lira için inat etmemelidir. İZBAN’ı kullanan binlerce yolcuyu da sıkıntıya sokmak, iş ve istirahat zamanından çalmaya hiçkimsenin hakkı da yoktur. Öncelikle de bu işe siyasetçilerin karışmaya, gidip grevcileri ziyaret edip sırtlarını sıvazlamaya da kimsenin hakkı yoktur…   Ülkede Olağanüstü Hal ilan edilmesine rağmen bu ülkede isteyen yürüyüş yapıyor. İsteyen miting yapıyor. Hakkını alamayan işçi greve gidebiliyor. Ama bazı siyasetçiler ise OHAL var diye meydanlarda boğazları patlayıncaya kadar bağırıyor. İşçilerin aldığı maaşlarını ve istediklerini zam’ı aşağıya yazıyorum. İzmir Vatandaşları gerekli yorumu yapsın ve haklıyı haksızı görsünler…   Asgari ücretin 1300 TL olduğu ülkemizde, İzmir'de İZBAN çalışanlarını greve sevkeden sendika yetkilileri de iyi düşünmelidir. Çalışan işçilerin aldıkları net maaşlarına ilaveten herkes 411 TL Yol parası ve yemek yardımı da alıyor. TEKNİKER 2615 TL.SÜRÜCÜ 2562 TL. - TEKNİSYEN 2356 TL.- İSTASYON Çalışanı 2293 TL. - MUHASEBECİ 2234 TL. VEZNEDAR 2279 TL. - GİŞE ÇALIŞANI 2261 TL.   İşveren %15 verdi. Sendika %16,5 istiyor. Aradaki fark %1,5 Şimdi binlerce insanı, 8 gündür ve belki daha fazla günlerde perişan etmenin anlamı var mı? Bu Vatandaş, %1,5 için kendilerini perişan eden ve devlet kurumlarını zarara sevk eden yetkililere ve Sendikacılara, zamanı geldiğinde hesap sormazlar mı? İzmir'de ve Türkiye’de 1000 TL 'ye, asgari ücretin bile altında çalışmak için can atan binlerce işsizin olduğunu ve Türkiye şartlarını da kulak ardı edilmemelidir. Ayrıca, İZBAN'nın %50 - %50 DDY ve İBB'ne ait olduğundan yola çıkarak, hiç siyasi malzeme de yapılmasın. Unutulmasın ki: İZBAN, İzmir'in olmazsa olmazıdır...