Günümüz bayramlarından geçmişteki baymaların özlemini duyanlar böyle başlar sözlerine; “Ahh o eski bayramlar nerede” Bu yıl Ramazan Bayramı’nın arife günü, 1 Mayıs işçi bayramıydı. Bu bağlamda, iki bayramı, bir arada kutlamış olduk...
Ülkemizde bayram, işçi ve emekli ve alım güçleri olmayan kesimlerde buruk ve mutsuz bir hava da geçirdi. Alım gücü düştükçe halkın, ekonomik alanlarda endişeleri artıyor…
Asgari ücret, açlık sınırının altında bulunuyor. Dar gelirliler, asgari ücretliler, işçi emeklileri zor durumdalar. Böylesi bir tabloda, ülkede pahalılık çok artmış, zam yağmuru devam etmektedir. Fakirleşme her geçen gün büyüyor. Ülkemizin önemli bir bölümü, protein ağırlıklı değil, karbonhidrat (ekmek, pilav, makarna, baklagiller v.b) ucuz buldukları yiyecek yoğunluklu beslenmektedir. Borçlular, borçlarını ödemekte zorlanıyor. Kredi kart borçları temerrütte girdi. Akaryakıt ve tüp gaz zamları durmak bilmiyor. Mutfakta yangın var. 120 liraya alınan tüp gaz 335 lira oldu…
Seçimler 2023 Haziran ayında olacağı söylenmesine rağmen, Muhalefet partileri, halkın dertleriyle uğraşacağına, altılı masa kurup seçim derdine düşmüşler. Vatandaşların çoğunluğu, ister istemez böylesine ekonomik ve siyasi kaosun olumsuz ortamında girilen bayram döneminde, eski bayram günlerini ve özellikle çocukluğundaki bayramları özlemektedir…
Bende, bugünkü yazımı, önceleri yazmış olduğum bayram yazılarımdan yapmış olduğum güzel hatıralara ayırmak istiyorum. Bayramlar denilince, insanın aklına ilk olarak çocukluğu gelmekte, o dönemki bayramlara özlem duymaktadır. Eski bayramların tadının şu anda olmadığı söylenmektedir. Çocukluğumuzdaki bayramlar, güzel anılarla hatırlanmaktadır…
Eski bayramlarda, şimdiki kadar maddi imkânlar olmamasına rağmen, ailelerin çocuklarına yeni kıyafetler alması ve harçlık vermesi çok önemliydi. Anne ve babalar kendilerine almasalar bile, çocuklarına mutlaka yeni kıyafetler almaya çalışırlardı. Aileler ne kadar fakir olsalar bile, bütçesine uygun fiyatlarda, çocuklarına kıyafet almaya özen gösterirlerdi. Zaten, o dönemlerde, halkın çoğunluğu kıyafetlerini genellikle bayramlarda alınırdı. Çocuklar, bayramlık kıyafetlerini geceleyin yataklarının yanına koyar, sabahın olmasını heyecanla beklerlerdi. Bayram sabahı itina ile giyinilir, önce anne ve babanın bayramı kutlanır, sonra komşuların ve daha sonra da yakın akrabaların, aile dostlarının evleri ziyaret edilirdi…
Öncelik yaşı büyük olanlar, yaşça küçük olanların kendilerini ziyaret etmesini beklerdi. Burada şunu belirtmek istiyorum. Basmane Tarihi Hatuniye Derneği Başkanı Müjdat Çobanoğlu, Yurtdışından, yurtiçinden tüm hayır sevenlerin yardımlarıyla hazırlanan yemekler, 30 gün ramazan ayı boyunca 800-900 kişiye her gün iftar yemeği dağıttırdı. İlk defa her gün 300 kişiye sahurda sahur yemeği dağıtıldı. Bütün bunların yanı sıra ihtiyaç sahibi ailelere içlerinde et de bulunan erzak yardımları yapıldı. Benim bile gözlerimi yaşartan babaları olmayan ihtiyaç sahibi çocuklara tepeden tırnağa bayramlık elbiselerin alınıp o çocukların sevinçlerini görmek. Ve çocuklar; “Bizim Babamız yoktur. Biz hiç bayramlık elbise giymedik. Allah sizlerden razı olsun” demeleri gözlerimizi yaşarttı…
Bizim çocukluğumuzun bayramları şimdiye göre, şanslıymışız. Çocukların arkadaşlarına bak benimde bayramlığım var demesinin mutluluğu çok güzel değil mi? Bu çocukları ve insanları sevindirdiğiniz. Kadir gecesinde iftar verip insanların oruçlarını açmasını sağladınız. Hayır, sahiplerinden binlerce defa Allah razı olsun. Bunlar sizlerin yardımlarıyla yapılıyor. Bu İnsan yararına hizmet veren Basmane Tarihi Hatuniye Derneğine yardımlarınızı lütfen esirgemeyiniz…