Balık sezonu açıldı ama balık tezgâhlarına yanaşmak balık almak fiyatların yüksekliği nedeniyle mümkün değil. Balık bu fiyatlarla, zenginlerin sofralarını süslüyor. Fakirler ise sadece ucuz balık aramasına rağmen fiyatların yüksek olması nedeniyle sofralarına götüremiyor. Tezgâhlarda balık fiyatlarını görüce tarla balıkçılığını araştırmaya başladım…
Denizlerde, göl ve nehirlerde yapılmakta olan balıkçılık ve balık avcılığı yanında, insan kontrollü olarak havuzlarda ya da bu amaçla kullanılabilecek yerlerde yapılan balık yetiştiriciliğine tarla balıkçılığı deniyor. Deniz balıkları yetiştiriciliği için toprak havuz balıkçılığı yapılan alanlar; tuzlu yüzey yâda tuz oranı müsait olan yeraltı sularının kullanıldığı sınırlı tarımsal ekosistemlerdir…
Tüketilen su ürünleri, özellikle balıketi, gelişen teknolojiye rağmen avcılık yolu ile yeterince sağlanamadığından, balık tarımı da denilebilen bu tür yetiştiricilik pek çok ülkede yaygınlaşmıştır. Bütün tarımsal üretim dallarında olduğu gibi tarla balıkçılığı da doğal koşullara (iklim, toprak yapısı, su özellikleri vb.) bağımlıdır.
Bütün doğal koşullar yanında ele alınan balık türünün biyolojik istekleri de tespit edilerek bu yetiştirmenin planlanması projelendirilmesi zorunludur. Yöresel olarak değişen pazar istekleri ve imkânları da detaylı incelenerek yetiştiricilik yapılabilir…
Tarla balıkçılığı genellikle toprak tabanlı havuzlarda yapılır. Uygun eğim koşulluna sahip denizden doğal su akışı sağlanabilecek alanlarda güneş enerji sistemleri kurarak verimli bir şekilde çipura, levrek ve karides gibi türler üretilebilmektedir. Bu iş için çoğunlukla tarımsal üretimi olmayan deniz balıkları için tuzlu su etkileşimi olan yerler seçilir. Zaman içerisinde deniz ile etkileşim halinde olan araziler veya denize yakın bölgelerde toprakta yaşanan tuzlanma ve tarlaların verimsizleşmesi neticesinde, üretimin yönü ve türü değişmiş ve toprak havuz balıkçılığı dünyada deniz balıkları yetiştiriciliği ve karides gibi türler için yaygın kullanılmaktadır. Bu alanlar verimsiz arazilerden ülke ekonomisine yüksek katkı sağlayabilmektedir…
Ortalama 70 metre uzunluk, 50 metre genişlik ve 1,5 metre derinliğindeki bir havuzda 8 ton çipura, levrek balığı yetiştirilebiliyor. Normal şartlarda 24 saatte havuzu suyunun en az %50’si değiştirilmesi gerekiyor. Çipura-Levrek yetiştiriciliğinde toprak havuzlarda doğal canlı yem verimliliğinin sağladığı fayda ile birlikte toprak havuzlarda yem tüketimi açık deniz kafes balıkçılığına göre daha düşük olmaktadır. Bu da daha ekonomik üretim imkânı sağlamakta ve canlı yem ile de beslenen balıklar daha lezzetli olmaktadır… Ülkemizde deniz balıkları yetiştiricilik faaliyetleri üzerinde bu tip yeni üretim alanlarının desteklenmesi hem kırsal kalkınmayı destekleyecek ve hem de kullanılmayan çorak verimsiz alanlardan ürün alınabilmesine imkân sağlayacaktır…
2019 yılında 177,9 milyon ton olarak gerçekleşen dünya su ürünleri üretiminin, 85 milyon tonu (%48) yetiştiricilikten elde edilmiştir. Yetiştiricilik üretiminin 32 milyon tonu denizlerden elde edilmiştir. Dünya toplam su ürünleri üretimine yıllar itibarıyla bakıldığında avlanan su ürünleri miktarında dalgalanmalar varken, yetiştiricilik üretiminin yıllar içinde çok arttığı görülmektedir. Yaptığım araştırmalar, dünya genelinde önümüzdeki yıllarda su ürünleri yetiştiriciliğine yapılacak yatırımın genişleyerek artacağı tahmin ediyorum…
Devlet desteği, diğer tarımsal üretimlerle mukayese edilerek su ürünlerine yatırımların teşvik edilmesi önemli bir ekonomik kazanç sağlayacaktır…
Araştırmalarım, su ürünleri yetiştiriciliğini geleceğin sektörü olarak göstermektedir. Tarla balıkçılığı, Deniz avlanma balık fiyatlarını da tezgâhlarda düşürecektir.