ABD faiz yükselttiğinde ekonomistler ve insanlar şaşkınlıklarını gizleyemiyordu. Ekonomistler sonucun böyle olacağını biliyordu. ABD enflasyonu yıllık %4’e geriledi. Uygulanan şahin duruşun agresif faiz artırımların sonucu tünelin ucundaki ışık göründü. Enflasyonu yani TÜFE’yi %9,1’den %4 çekmeyi başardılar…
ABD’de bankalar krizlerinden biri de yükselen faizlerdi. Amerika Merkez Bankası bu durumu enflasyonla mücadele kararlığını bir yere koymadı. İnandıkları enflasyonla mücadele ruhlarından vazgeçmediler, kazandılar…
Küresel finans oyuncularının başında Amerika’da Ortodoks ekonomi politikası ile faiz artırımları talepleri daraltarak mücadeleye devam etti. Pandemi dönemindeki aşırı para basımlarının genişletici para politikası, 2 yıl içerisinde daraltıcı para politikasına dönüşmüştü. Zamanında 2 katından fazla para basarak piyasaya can suyu olmaya çalışırken bugünkü Faiz artırımıyla toparlanma başladılar ama bu defa resesyon korkuları sardı. Ekonomik durgunluk sinyalleri var!
Sonbaharda ise ABD bankaları için bir fırtına olabilir ve hemen akabinde Amerika Merkez Bankası yanında çoğu merkez bankası para basımını artıracak gibi görünüyor. Enflasyon artık istenilen duruma gelince ilk etapta merkez bankaları faiz politikalarında sabit faiz tutumu ve arkasından faiz indirimlerine kademeli olarak gidecektir. Bollaşan para arzı ve genişletici para politikası ile ekonomik canlanma ve ekonomik büyüme süreçleri yaşanacak, denge ortaya çıkacaktır…
ABD Merkez Bankası faizle uygulanan ekonomik politikaları ile acı reçetenin sonuçlarına ulaştı. Mücadele ve inanç ile olması gerekeni yaptılar. Sonuç ortada ve gelecekte dengeli bir enflasyon ile faizlerde kontrol altında olacaktır…
Türkiye kanadında ise iki farklı duruş ortaya çıkabilir mi?
Paranın patronu Mehmet Şimşek Maliye Bakanlığı direksiyonuna geçti. Merkez Bankasının başına tarihinde ilk defa bir Kadın Patron Hafize Gaye Erkan getirildi. İlk icraat faiz yükseltildi. Sizlerin de bildiği gibi şahin ve güvercin faiz duruşları var. Merkez bankaları bunları kullanırlar. Agresif olan şahin ve daha ılımlı agresif olmayan faiz kararları ise güvercin olarak nitelendirilir. Yeni ekonomik politikada Ortodoks faiz politikaları sinyalleri de var ama artışların tam olarak hangi durumda olacağı için çeşitli senaryolar var…
Güvercin senaryoda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz artışı konusunda daha ılımlı davranıp %8,5 olan politika faizini ilk aşamada %20 civarlarında tutabilir, kurdaki dalgalanmaların devam etmesi ile birlikte %30’lu seviyelere çıkarılabilir. Reel politika faizi negatifte kalacağından dolayı kur ve enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskı devam edebilir ve sene sonu enflasyonu yine %45 seviyeleri üzerinde kalabilir…
Şahin duruş sergilenirse Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz artışı konusunda politika faizini ilk aşamada %25-30 bandına tutabilir ve sonrasında ise agresif bir şekilde %40 seviyeleri üzerine çıkabilir. Bu durumda kur seviyesinin ve enflasyonun aşağı yönlü baskılanması daha mümkün olabilecektir…
Başka bir süreçte yaşanabilir o da önceki yıllarda uygulanan faiz koridoru uygulamasının yeniden devreye alınabileceği yönünde yani politika faizinin tutularak %20 üst bandı olan faiz koridoru uygulamasının ilk etapta devreye girmesi beklenir...
22 Haziran günü yeni başkanı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz kararı artık oluşacak olan yeni ekonomi faiz politikası için de belirleyici olacaktır. Gelecek aylardaki süreçler de böylece yeniden şekillenecektir. Bundan sonra ki alınacak kararlar sonucunda ne olacak?