PİRİNCİN TAŞLARI
24 Haziran Milletvekili seçimleri daha yeni atlatıldı. Şimdi sıra 31 Mart yerel seçimlerinde. Ülke yöneticilerini seçtik. Yaşadığımız şehirleri yönetecek belediye başkanlarını, meclis üyeleri ve Muhtarlarımızı seçeceğiz. Burada çok dikkatli olmamız gerekir. Yaşadığımız şehrin yöneticilerini seçerken gerçekten seçici olmalıyız. Tanımadığımız ve partisi tarafından önümüze sunulana oy vermek zorundayız. Neden zorundayız? Kanun vatandaşlıkta oy kullanma mecburiyeti verdiği için oy vermek zorunda bırakılmışız…
Bizleri yönetecek ve şehrimizi güzelleştirecek, şehirde yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarına karşılık verecek belediye başkanlarını ve meclis üyelerini biz seçmiyoruz. Partileri tarafından kendilerine göre seçtikleri adayları gösterdikleri kişilere, bizler seçmen olarak, vatandaş olarak mecburi oy kullanıyoruz. Oy verdiğimiz adayın kim olduğunu ne olduğunu ve yaşadığımız şehri yönetecek kabiliyeti var mı? Burada düşünerek, oy kullanmalıyız…
SEÇİM MÜZİKLERİNE HARCANAN PARALAR!
Gelelim seçim müziklerine, bizim vergilerimizden kesilen ve hazinede biriken paralardan haybeden milyonları kasalarına indirin siyasi partiler, haybeden gelen parayı haybeye harcamaya ve bol keseden harcamaya çalışıyor. Her seçimde ayrı müzikler yaptırırlar ve bu müziklere para harcayıp, araçlarla sokak sokak sabahtan başlar gece yarılarına kadar bangır bangır bağıran hoparlörlerle dolaştırılıp insanların kafalarını şişirmeye devam ederler. Hasta insanlar, uyuyan çocuklar hiç mi hi düşünülmeden son ses açılan hoparlörler seçim müziklerini çalmaya devam eder…
Hazine kesesinden para harcamak, deyince aklıma hemen gelen kişi Sayın Binali Yıldırım, Siyasetçi olarak çok saygı duyduğum ve sevdiğim Sayın Binali Yıldırım, AK Parti İzmir Milletvekili, Bakanlık, Başbakanlık yaptı. TBMM Başkanı, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına partisi tarafından aday gösterildi. Gazeteci olarak birçok defalar basın toplantılarına katıldım. Zaman zaman İzmir’de gazetede bana ziyaretlere gelirdi ve orada yaptığımız sohbetler oluyordu. Bir sözünü her zaman hatırlıyorum. Bu müzik konusunu yazarken aklıma TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım’ın söylediği, Babaannesinin sözleri geldi. “Kaval elin, yel Allah’ın, üfle babam üfleee…”
PARTİLERİN SEÇİM MÜZKLERİ Mİ OY TOPLUYOR?
Seçimlerde heyecan ve coşku yaratan müzik ve sloganlar yerine ikna edici birebir çalışmalar yapılarak vatandaşımızı uyandırmak için özel bir çaba ve ihtimamlı ikna edici ve sakin konuşmalara fazlasıyla ihtiyaç olduğunu söylemeliyim. Vaatler ve projeler oy toplar, parti müzikleri oy toplamayacağını, siyaseti yönetenler ne zaman anlayacaklar?
Ayrı fikirlere düştüğümüz noktalar değil bu ülke, bu bayrak ve bu vatan sevdası etrafında nasıl buluştuğumuzun bu değerlerimizin ön plana çıkması gerektiği, müşterek noktalarda buluşmamız gerekiyor. Bu konuda da A-B-C-D’e partilerine gönül vermiş ülkesini milletini vatanını bu ülkenin birlik ve beraberliğini düşünen parti görevlisi olması hiç de önemli değil. Bu konuda kendini kabiliyetli gören her vatandaşımız yakın coğrafyamızda olup biten bu vahim manzaraların bizim ülkemizde de yaşanmaması için, ülkemize dışarıdan ve içeriden yapılan saldırıları göz önünde bulundurarak, bu yerel seçimin ne kadar önemli olduğunu vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor…
PARTİ SLOGANI, PARTİ ŞARKISI, AFİŞ PANKART!
Yüksek sesli müziklerin seçmeni ikna etme konusunda etkili bir materyal olmadığını vatandaş söylüyor. Bizim milletimiz artık bu çağdışı siyasi propaganda çalışma dönemini gerilerde bıraktı. Çünkü ikna edici olmuyor ama konuşmanın bir çay içmenin sohbet etmenin, gerçeklerle yüzleşmenin ülke, coğrafyamızın milli birliğimizin nasıl tehlikeye gireceği ile ilgili hususları bir kez daha aklıselim bir şekilde vatandaşlarımıza oturup anlatılması gerekiyor...
Gürültülü müzikler, alkışlar, ıslıklar, konvoylar, şakşaklar seçmen ikna etme konusunda artık yeterli değil. Yapılacak projelerin yarışması, çalmayan, çaldırmayan, birilerine belediyenin parasını peşkeş çekmeyen yöneticileri seçmek ve bu yöneticilere oy verilmelidir. Söylemesi benden, seçim sizden…