Hepimiz filmlerde izliyoruz. Almanların Diktatörü, Yahudilere yapmadığı eziyet kalmamış. Şimdi Yahudiler öyle korkmuşlar ki, Almanya’ya sesini çıkartamıyor. Dava açamıyor!
O dönemleri hatırlayalım; Adolf Hitler, Alman Nazi Partisi lideri. 1934-1945 yılları arasında Almanya’nın tartışmasız tek diktatörüdür. Amacı Yahudilerden kurtulmak ve Avrupa’da hegemonya kurmaktı. Alman endüstrisi büyük bir ivme kazanmış ve korkunç boyutlarda silahlanmıştır…
‘Üstün ırk’ yaratma planı, Hitler, büyük çoğunluğu Yahudiler olmak üzere tam 11 milyon insanı katletti. Dünyanın en acımasız rejimiydi. Bir barda başlayan hikâye, bir sığınakta, son bulmuştu…
Tek kişilik bir rejim, tek kişinin karar verdiği koca bir ülke. Tek kişinin karar verici olduğu bu dönemde, çıkarcılar, dalkavuklar, makam ve güç düşkünleri, istediklerini elde etmek için hem Hitler’e yakın olmak hem de yakın olmayan çalışanlarla savaşmak zorundaydılar. Bu insanlar bir canavar yarattılar…
Hatta bu yaptıklarını, Almanlar için “üstün ırk” yaptıklarına inandırmaya çalışıyorlardı. Propaganda Bakanlığı vardı. Tüm medya, basın tek bir yerden yönlendiriliyordu. Manşet, haber, propaganda bakanlığı istediği şekilde halka yansıtıyordu…
Dalkavuklar, kendilerini daha iyi göstermek için akla hayale gelmeyecek işlere kalkışıyor, sanki hiç sonu gelmeyecekmiş gibi, farklı hedeflerle, farklı maceralara atılıyorlardı. Her işin bir sonu vardır. Bilindiği gibi sonu geldi. Hitler teslim olmadı. Kendini vurdu. Cesedi ele geçirilmesin diye yakıldı, kül oldu. Dalkavuklar, ihtişamdan sonra dağıldı. Kimisi intihar etti. Kimisi kendini kurtarmaya için düşmanla iş birliğine girişti…
Kimileri yargılandı, idam edildi. Yüzyıllarca sürecek bir lanetlenmenin sahibi oldular. Her şeyin olduğu gibi, siyasal iktidar ve liderlerinde sonu vardır. Dünya tarihi bunlarla doludur, iyiler de kötüler de bıraktıkları izlerle anılırlar. Naziler, Yahudileri, açık ve acımasızca düşman gördüler. Almanya’nın çöken ekonomisinin birinci sorumlu olarak, Yahudileri saydılar. Yahudiler yıllarca, zulüm çektiler, soykırıma maruz kaldılar…
Rahmetle andığım, İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk Hoca, Yahudileri şöyle tanımlar; “Bugün dünyanın süper güçlerini, bu demektir ki bütün dünyayı, 20 küsur milyonluk bir Yahudi kitlesi yönetmektedir. Neden ve nasıl? Cevap açıktır; Yahudi kavmi, yaklaşık dört bin yıldır ıstırap çekiyor. Geldiği yere işte bu ıstırapla geldi. Ayaklarını uzatıp yatarak değil.”
Evet, Yahudiler, yıllarca ıstırap çekmiş bir halktır. Yıllarca ıstırap çeken Yahudiler, yani İsrail, bugün nasıl olur da bir başka halka bu kadar ıstırap yaşatır? Bu kadar dengesiz güç kullanarak, üstelik kutsal günlerde, Filistin halkına karşı bu kadar acımasız olur?
Onlarca sivil insan, genç, yaşlı, kadın, çocuk, bir coğrafyanın, kötü kaderinin kurbanları oluyor. Savaşmak, silah kullanmak güç gösterisi olarak görülüyor. Savaş çözüm olsaydı, bu sorun bunca zamandır çözülürdü. Unutulmasın ki zalimler her zaman ölüme gitmiştir. Netenyahu da bir gün bu dünyadan öyle veya böyle belki de bir sığınakta ölüsü bulunacaktır. Ancak Hitler gibi yaptıkları unutulmayacaktır…
Netenyahu, ateşkesi kabul etti. Hamas Lideri de ateşkesi kabul etti. İsrail Askerleri, Cuma namazına gelen Filistinlilere saldırmaya devam etti. Bu nasıl ateşkes? Netenyahu ve İsrail askerleri ateşkesi ihlal edeceklerinin işareti değil midir bu durum?
Dünyanın umursamaz tutumunu görmek de işin bir diğer tarafı. Oysa haksızlık karşısında, suskun kalmakta işlenen suça katılmaktır…