PİRİNCİN TAŞLARI
Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belli olur. Cumhurbaşkanlığı kamuoyu yoklamalarında ve ön seçimlerde devamlı önde giden Tatar. Kıbrıs Halkının teveccühü ile Cumhurbaşkanı seçildi. Önceki köşe yazılarımda da Tatar’ın açık arayla kazanacağını yazmıştım…
Önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Rumlara toprak verelim barış yapalım” dedi. Kıbrıs ve Türk Askerlerinin kanlarıyla alınan toprakların verilmeyeceğini bilmiyordu. Seçimi kaybetti…
Ersin Tatar, Türkiye’den su getiren boruların tamirini sağladı. Maraş’ı Türkiye ile birlikte bir bölümünü halk ziyaretine açılmasını sağladı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ve Garantör Türkiye’nin yayında olduğunu gösterdi. Seçim kazandı…
Hafızalarımızı yoklayalım. Ersin Tatar, Yüzde 51,69 oy oranıyla ipi göğüsleyerek KKTC’nin 5’inci Cumhurbaşkanı seçildi. Bağımsız aday Mustafa Akıncı ise, ilk turda olduğu gibi, ikinci turda da seçimi ikinci olarak tamamladı ve yüzde 48,31 oyla cumhurbaşkanlığına veda etti. Akıncı, seçim sonuçlarının açıklanması üzerine yaptığı konuşmada, Ersin Tatar’ı tebrik ettiğini ve aktif siyasetten çekileceğini ifade ederek, “45 yıllık siyasi hayatımı noktaladım” dedi. Bana göre Akıncı, 45 yıl boşuna siyaset yapmış. Kıbrıs’ı Rumlara peşkeş çekmeden neyse ki siyasete veda etti…
Eski Başbakan, KKTC Yeni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, Sarayönü’ndeki balkon konuşmasında, “Masada ezik değil, başımız dik duracağız. Anlaşmaya varız. Ancak şartları biz belirleyeceğiz” dedi. İlk turda katılım yüzde 58,29 iken, ikinci turda yüzde 9 oranında artarak yüzde 67’yi geçti. Ersin Tatar özellikle İskele’de büyük fark atarken, Magosa ve Girne’de de seçimi önde götürdü.
Akıncı ise Lefkoşa, Güzelyurt ve Lefke’de seçimi önde götürdü…
KKTC’de yeni bir sayfa açılırken, ‘ilk zamanlar Ersin Tatar, cumhurbaşkanlığına hevesli miydi’ diye soracak olursanız, cevabım ‘Hayır'dır. Bence değildi ve hükümetin başı olarak, Başbakan olarak görevini yürütmek isterdi. Ama aday olmaktan da kaçamazdı, siyasi partilerdeki geleneğe karşı duramazdı. Nitekim öyle de oldu, Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) başkanı olarak, cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu. Bundan kaçış yoktu. Tatar o andan itibaren ‘Ya Allah’ diyerek kolları sıvadı. Zaten köylerin, kentlerin yabancısı değildi…