60 yıldır AB çeşitli bahanelerle Türkiye’yi üyelik için kapısında bekleten, AP raporlarında Türkiye’yi yok sayan sözde raporlarını Türkiye gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Toplantısına katılmak için giderken yaptığı açıklamayla AP raporuna, “Rest’e, REST” dedi. Erdoğan; “AB üyeliğinden çekilebiliriz” Bana göre, ‘bunun anlamı, Restinize Rest’ demekti…
AP raporuna, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, 6 Masa da ki siyasi partilerin haricinde, diğer siyasi partilerden büyük tepkiler geldi. Ülke meselesinde bile muhalefet partilerinden tepki veya kınama açıklaması gelmemesi şaşırtıcı. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye raporuna tepki göstererek, raporun yok hükmünde olduğunu dile getirdiler…
Raporun Kıbrıs’a ilişkin bölümünün tümüyle Kıbrıs Rum tarafının görüşlerini yansıttığı ifade edilerek, “Avrupa Parlamentosu’nun bu tür rapor ve kararları raporuna KKTC Dış İşleri Bakanlığı açıklamasında: “Bu rapor bizim için yok hükmündedir” denildi…
Türkiye Dışişleri Bakanlığı da Avrupa Parlamentosu’nun raporunu “Sığ ve vizyonsuz yaklaşımın parçası” olarak niteledi. Açıklamada “Bu rapor maalesef AP üyelerinin gündelik popülist siyasetin esiri olduklarını hem AB’ye hem bölgemize yönelik doğru stratejik yaklaşım geliştirmekten ne kadar uzak kaldıklarını göstermektedir. Bu rapor Türkiye Cumhuriyeti için yok hükmündedir ve böyle mesnetsiz bir raporu kabul etmemiz de mümkün değildir” denildi…
AP Raporunda ayrıca Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında belirli çevrelerin tek taraflı görüşlerinin yansıtıldığı, tarihi ve hukuki gerçeklerden kopuk mesnetsiz iddialar olduğu ve Türkiye açısından hiçbir hükmü bulunmadığı kaydedildi…
Siz en az 60 yıldan bu yana Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye’nin lehine bir karar çıktığını hatırlıyor musunuz? Çıkmadı. Çünkü onlar Rum ve Yunanın talimatı doğrultusunda hareket ederler. Brüksel’den ahkâm keserler. Sorunun ne olduğunu bilmezler veya bilmek istemezler. Tek amaçları vardır, o da Yunanistan’ı ve Rum tarafını memnun ve tatmin etmektir. Hani ‘Al gülüm ver gülüm’ hesabı, aynen öyle! Son zamanlarda BM Barış Gücü Askerlerini de KKTC de Türklerin üzerine sürmeye başladılar. ABD Senatörü Menendez’in durumu da öyle, ‘Gör beni göreyim seni’ politikası değil mi?
Yunanistan ve Rum tarafı sanır ki, bu tür Türkiye aleyhtarı kararlarla Türkiye köşeye sıkıştırılacak, kendileri de avantaj elde edecekler. Kıbrıs konusu ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. ABD şimdi de İsveç’in NATO’ya girmesi için F-16’ları koz kullanmaya başlaması gibidir…
Zaten AB’nin, Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum tarafını üyeliğe almasıyla avantaja konmuşlardı. Başları sıkıştı mı hemen ‘imdat’ diye AB’ye çağrıda bulunuyorlar. Bir yandan da ‘iki kesimli, iki toplumlu federal Kıbrıs’ diye sahte söylemlerle sözde anlaşma istiyor görünümü yaratma çabasındalar…
AB veya AP, Türkiye konusunda dengeli bir görüş ve düşünce içerisinde değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB olmadan da biz yolumuza devam ederiz diyor. Doğrusu da bu değil mi?
İngiltere, AB’dan ayrıldı, Ne oldu ülke olarak rezil mi oldular vezir mi oldular? İngiltere Aslanlar gibi yollarına devam ediyor. Avrupa, her zaman Türkiye’ye her konuda mecburdur. Yakında Rus Gaz merkezi Türkiye olacak. Avrupa Rus gazını Türkiye’den temin edebilecek!
Covid-19, Rusya-Ukrayna savaşından sonra, dünyanın çeşitli bölgelerinde dengelerin değişmekte ve yeni dengelerin kurulmakta olduğu bir dönemde Avrupa, Türkiye’yi ne kadar gözden çıkarabilir?