Özellikle Türkiye’deki yaşanan kayıt dışı ekonomi her zaman ülke ekonomisini zora sokmaktadır. Kayıt dışı ekonomi yalnız Türkiye’nin mi? Tüm Ülkelerin kanayan yarası haline gelmektedir. Ne kadar artarsa, ülkenin kaynakları ve geleceği o yönlü erir ve bir de vicdansız satıcıların devamlı aşırı vaziyette fiyatları yükseltmesi, insanların alım güçlerinin azalması sonucunda ekonomik dengeler de bozulmaya başlıyor…
Devletlerin vergi toplamalarını eriten bu kayıt dışılık pek çok sorun da ortaya çıkarmaktadır. Vergi adaleti çok önemlidir. Kayıt dışılıkta vergi ödeyen ve ödemeyen arasındaki adaletsizlik zaten fiyatlardan da bellidir. Düşük gelir, sigortasız çalışanları ortaya çıkararak ekonomik dengeyi bozarken bunun yanında rekabet şartlarını da bozmaktadır. Tabi burada Devletin Adaletli olarak çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almalıdır. Çok kazanandan az vergi alırsa, Az kazanandan çok vergi alırsa işte o zaman dengeler kaymaya başlar ve vergi adaletsizliği de ortaya çıkar…
Devletten gizlenen, kayda geçirilmeyen, bu sebeple de denetim dışında kalan faaliyetleri kayıt dışı olarak nitelendirirken, yasa dışı ekonomi, gayri resmi ekonomi, gizli ekonomi, gri ekonomi diye tabirlerle de ekonomik karşılığını tanımlamak mümkün. Kayıt dışılık eylem planları yapılmalıdır. Ülkelerde ki bu rakamları tam bilemiyorum ama Türkiye’de %35-40 civarı kayıt dışılığın olduğu tahminleri var. Özellikle de, Mültecilerden Suriyeli ve Afganlıları kayıt dışı çalıştıran iş yerlerinin çoğalması da işsiz kalan Türk Vatandaşı işçileri kızdırıyor…
Hesapta olmayan birçok bağış ve yardım enflasyonu söz konusudur. Kayıt dışı ekonomi oranlarına bakıldığında gelişmiş ülkelerde bu paylar yaklaşık %15 civarında veya altında seyrederken diğer taraftan gelişmekte olan ülkelerde ise yaklaşık %30 oranında olduğu tahmin edilmektedir…
Bugünlerde yüksek vergiler gündeme geldikçe, kayıt dışı ekonomi ile mücadele de tekrar akıllara geldi. Oysaki bu konu ülke ekonomimizin düze çıkması konusunda bence en önemli ve çözümü şart olan gündem maddesi olmak durumunda. Peki, o halde kayıt dışılıkta doğru formül mevcutta alınabilen vergileri arttırmak mı olmalı? Sistemin dışındakileri sistemin içerisine çekebilmek mi? Şüphesiz vergilerini ödeyenlerin hakkını gözeterek, kayıt dışında kalanları sistemin içerisine çekmek olmalı. İnanın ki bu daha doğru bir yaklaşım olacaktır…
Bunun için yapılması gerekenlerin başında ilk etapta cazip maliyetler ve daha sıkı denetimler olmalıdır. Gerektiği yerlerde bölgesel muafiyetleri de beraberinde getirip, çok sıkı bir denetim ve ceza sistemi ile zaten cazip hale gelen maliyetler artık kayıt dışılığı kısa bir sürede resmileştirmeye başlatacaktır…
İşverenler de bu durumda sigortasız ve kaçak işçi çalıştırmayı düşünmeyeceklerdir. Pek çok gelişmiş ülkelerin temelinde bu felsefe yatar iken, yapılan denetimlerin arttırıldığı ve ardında yatan bir ceza sisteminin uygulandığı ve bunun sonucunda ise, kültürel değişimin yaşanması da kaçınılmaz son olacaktır…
Vergi yükünü arttırarak, enflasyonu düşürmeden piyasaların içinde olduğu açmazdan kurtulabilmek pek de mümkün olmayacaktır. Kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldırmak adil ve güvenilir bir ortamın oluşmasını sağlayarak haksız rekabetin ortaya çıktığı, kayıt dışı istihdamın ve sosyal güvenlik sisteminin bozduğu, iş gücü verimliliğini düşürdüğü ve en önemlisi de toplanması gereken vergi gelirlerinin düştüğü ve tüm bunların sonucunda ise ülkedeki gelir dağılımındaki eşitsizliği daha da artırdığı kaçınılmaz son olacaktır…