İç İşleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, Uyuşturucu ile Mücadele büyük çalışmalar gösteriyor. Emniyet Teşkilatı gün geçmiyor ki uyuşturucu tacirlerini ve onların satıcılarını yakalıyor ama tine de karınca gibi ürüyorlar. Özellikle, Denize kıyı Şehirlerde Uyuşturucu kaçakçılığının önü kesilemiyor…
Ülkemizde, gençler arasındaki esrar kullanımı yapılan bir araştırmaya göre yüzde 5,9’e yükseldi. Orta Öğretim seviyesine indiğini gösteriyor.
Bu yükseliş pek hayra alamet bir durum değildir.
Gençlerin madde kullanımıyla ilgili durum da şöyle:
Sigara kullanımı oranı yüzde 67,5,
Alkol kullanımı oranı yüzde 69,6
Esrar kullanımı oranı yüzde 5,9
Ekstasi kullanımı oranı yüzde 10,4
Amfetamin kullanımı oranı yüzde 5,3
Kokain kullanımı oranı yüzde 11,7
Eroin kullanımı oranı yüzde 4,9
Sentetik kanabinoid (bonzai) kullanımı oranı yüzde 3,5
Reçetesiz sakinleştirici veya yatıştırıcı kullanımı oranı yüzde 6,2
Korkutucu değdim işte gerçek tablo budur!
Oranlar ürkütücü ve reçetesiz sakinleştirici ilaç kullanım oranı da düşündürücü duruma gelmiş. Geleceğimiz dediğimiz çocuklarımız ve gençlerimizin durumu budur!
Okul kitaplarındaki görsellere verdiğimiz önemin sadece onda birini uyuşturucuyla mücadeleye verebilsek çok iyi olacak. Sessiz sedasız bir canavar gençlerimizi hayatlarını kemiriyor. Sigara, alkol kullanımı o kadar normalleşmiş ki gençler arasında artık kullanmayan yadırganır hale gelmiş. Madde kullanımıyla ilgili mücadelede hepimizin üzerine görevler düşmektedir. Mücadeleyi Polise bırakmamak lazımdır. Hepimiz toplu olarak bir mücadele içinde olmalıyız...
Eğitim, aile, devletin sorumlulukları hepsi birden bu bela ile mücadelede önemli konu başlıkları. Sadece narkotik polisleri bu sorunu çözemez. Evet, her olaya müdahale etsellerde en önemli görev ailelerden, Anne ve Babalardan başlıyor. Çocuklarımız ve gençlerimizi kurtarmak için Polis ile elele vererek birlikte çalışmalıyız. Okullarda madde kullanımı konusunda öğretmenlere de büyük görevler düşmektedir. Tabi ki en büyük etki ailede başlıyor…
Türkiye de üç büyükşehir İstanbul, Anakara, İzmir, olmak üzere diğer illerde bu büyükşehirlerin arkasından gelerek boşanma oranlarında önemli artış görülmektedir…
Ailelerin parçalanması ilk olarak evlatlarımızı etkiliyor. Toplum olarak kendimize çeki düzen vermezsek evlatlarımızı uyuşturucun koynuna bıraktığımız gibi, geleceğimizi etkileyecektir…
İç İşleri Bakanın değişmesiyle birlikte Bakan, kendi çalışacağı Vali ve Emniyet Müdürlerini seçme hakkına sahiptir. Ancak İl Valileri, Kaymakamlar. Daha sonra İl Emniyet Müdürleri atandıkları illeri yeni yeni tanımaya başladığı halkın arasına girip çalışmalara başladıklarında bir bakıyorsunuz ikili bir kararnameyle, İl Valileri en önemlisi de İl Emniyet Müdürleri ya görevden alınmış veya yeri değiştirilmiş. Tabi ki gelenler de kıymetlidir. Gelenlerde çalışacaktır. Fakat tam kimin ne olduğunu öğrenmeye başladığı sırada iki yılda tayinleri çıkarsa burada çalışmalara sekte vurulur…
52 yıllık Gazetecilik hayatımda 45 -46 yıl Polis muhabirliği yapan terör operasyonları, uyuşturucu operasyonları ve birçok faili meçhul cinayetlerin nasıl aydınlandığı veya aydınlatmaya çalışıldığını bizzat gördüm ve yaşadım. Büyün bu bilgilerimin ışığında bu yukarıda ki köşe yazımı yazıyorum. Emniyet Müdürleri değişmesin demiyorum. Tabi ki değişecek ama iki yılda değil. En az beş yılını dolduranlar değiştiriliyordu ama bu defa öyle olmadı…
İllere atanan Valilere, İlçelere atanan Kaymakamlara, Yeni İl Emniyet Müdürlerine başarılar diliyorum. Uyuşturucu operasyonları devam ediyor ama uyuşturucu kullanımı artıyor. Hayat pahalılığı bahane edilip hırsızlıklar artıyor. Ne diyeyim. Haydi, kolay gelsin. Başarılar diliyorum…