PİRİNCİN TAŞLARI
Covid-19’un gölgesinde gelen Kurban Bayramı ile Kadınların yorgunlukları bir kat daha arttı. Özellikle izolasyonun yoğun olduğu, sokağa çıkma kısıtlamalarının sık sık tekrarlandığı, endişe ve kaygıların tavan yaptığı ilk bir ayda COVID-19 salgını hepimizi etkiledi. Ama emin olun ki pandemi en çok da kadınlarımızı yordu. Onların ruh ve bedenlerini vurdu. Erkekler ile kadınlar arasındaki farkın birden çok nedeni var!
Evde kalma süreci her gün mutlaka yapılması zorunlu işler, yanında alınması gereken ek hijyen önlemleri ve artan ev işleri ile birleşti. Çocukların ve eşlerin okul ve işlerini evden yapmaları onların bakım, temizlik ve beslenme süreçleri kadınların iş yüklerini bedensel anlamda en az yüzde 20-25 arttırdı. Birçok kadın da ek olarak işlerine gitmedi ama “evden çalıştı…”
Pandemi de kadınların ruh ve akıl sağlıkları erkeklere oranla daha fazla zorlandı. Endişe, panik, korku, güvensizlik gibi konularda erkeklere oranla zaten daha hassas olan kadın ruhu çok yara aldı. Depresyona giren, uyku düzeni altüst olan, fibromiyalji ağrıları sıklaşan, migren krizleri dayanılmaz hal alan, çarpıntı ve kramplardan yakınan kadınlar sayıca çoğaldı.
Eğer iç sesinizi dinlerseniz, sorunlarla daha kolay baş edersiniz. Ruhsal problemlerinizi daha kolay çözersiniz. Daha rahat ve güzel uykular çeker, her sabaha daha zinde ve formda başlama fırsatı elde edersiniz. Önümde Ernie J. Zelinski’nin söylediği bir cümle var: “Başkasının ateşinde ısınmak yerine kendi ateşinizi yakın. Ve iç sesinizi dinlemeye odaklanın.”
BİR UYARI: MASKESİZ OLMAZ ARKADAŞ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dr. Tevfik Özlü ve diğer Bilim Kurulu üyeleri, 1 Temmuz sonrası serbestlikten sonra, boş vermişlikten de son günlerde gelişen vaka sayısı artışını endişeyle karşılıyorlar. Haklılar! Ben de aynı kanaatteyim. Bu kötü gelişme hepimizi üzüyor. Özellikle Tevfik Hoca’nın söylediği gibi, bu rakamlar bir “uyandırma alarmı” gibi kabul edilmelidir. “Salgın bitti, tehlike geçti” algısı, yerini “Dikkatli olmaya devam edelim” düşüncesine bırakmalıdır...
Ben maskesiz dolaşmıyorum. Maskesiz dolaşan herkese de kırmızı ışıkta geçen araç muamelesi yapılsın. Gerekli kanuni müeyyideler ne ise uygulansın. Çünkü bilelim ki bu işte çözüm maskesiz olmayacak. Maskeler takılmazsa günlük vaka rakamları asla sıfırlanmayacak…
TUNÇ SOYER’E ÇAĞIRI…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’e buradan seslenmek istiyorum. İZBAN ve Şehir içi METRO da uygulanan maske kullanımı ve sosyal mesafeler çok güzel uygulanıyor. Ancak Belediye otobüslerinde bütün koltuklarda oturanlar yan yana ve maske takma deseniz selamet getire, Koltuklar ve ara koridorda herkes birbirinle akraba gibi çuvala basar gibi üst üste. Bunu kontrol edecek görevli, yetkili yok mudur? ESHOT Genel Müdürü ve Kontrol etmesi gereken görevlilerde biraz makam araçlarından inip Belediye otobüslerindeki yolcuları kontrol ederlerse belki insanları Koronavirüs, pandemi canavarından koruyabilirler. Bu Vatandaşını koruma görevidir…
Sokağa çıkma yasağı çok şükür kaldırıldı, 65 yaş üzerindekilere rahat yürüme fırsatı verildi. 65 yaş üstü kişiler unutmasın ki düzenli yürümek insan yaşamını uzatıyor…
Kurban bayramınız kutlu olsun. Pandemi nedeniyle öpmek yok. Uzaktan bayramlaşmak var…