PİRİNCİN TAŞLARI   ABD’nin başlattığı Ortadoğu da petrol savaşları bitti mi? Kazanan, kaybeden kim oldu. Şimdiki yeni safha başladı. Şimdiki hedef Çin'den Akdeniz'e veya Rusya, Azerbaycan, Tiflis, Kars, üzerinden İngiltere’ye kadar uzanacak yeni ticaret yolunun hâkimiyet savaşı başladı. Pek bilmesek de uzak Asya’dan Avrupa’ya kadar kapsama alanı olan bir soğuk savaş çoktan başladı…           ABD, 11 Eylül saldırıları sonrası sözde teröre karşı başlattığı savaşın asıl sebebi petrol savaşı ile Irak'ın işgaliydi. Yıllar geçti hala Orta doğuda ABD varlığı sona ermedi. Petrol için gelmişlerdi. İstediklerini işgalden 1 yıl sonra almışlardı. Hatırlayın işgalden sonra kurulan ABD kuklası hükümetle Irak petrollerinin 2033 yılına kadar yüzde 30'luk kısmı ABD’ye hibe edilecek bir anlaşma yapılmıştı. ABD,   bölgeden çekilmedi ve cepheyi genişletip Suriye topraklarına el atmak üzere DAEŞ’i bahane edip PKK’nın devamı, YPG ve PYD ile ittifak kurup silahlandırıp adeta bir yeni müttefik kazandı…        Konunun anlaşılacağı üzere mesele yalnız petrol değildi. Biraz daha yakından bakacak olursak ABD - İngiliz ittifakı neredeyse bir asırlık bir geçmişi vardır. Afganistan işgali, Irak işgali sırasında ABD, asırlık müttefiki İngiltere’yle birlikte hareket etmişti. Ancak Suriye meselesine gelince işler değişti ve ittifak sona erdi. Şimdi İngiltere ve ABD arasında bir soğuk savaşın başladığı görülüyor.   Peki ittifak neden bozuldu. Hamle kimden geldi? ABD petrol amacına ulaştı. Obama yerine Trump geldi ve dünyayı yöneten tek güç olduğunu düşünerek İngiltere’yi sattı. Bu basit bir olay değildir. Sonuçta tarih sahnesine İngilizlerin gölgesiyle çıkan ABD, eski ağabeyi İngiltere’nin Ortadoğu gücünü hafife aldı ve ittifakı bozdu…        Bunlar olduğu safhada iyi ilişkileri olan NATO müttefiki Türkiye'ye, terör kartını oynarken içerden de satın aldığı FETÖ hainleriyle darbe girişiminde bulundu. ABD’nin bu başarısız hamleleri sonucunda bölge ülkeleri arasında ABD karşıtı bir ittifak başladı. Rusya – Türkiye - İran üçlüsünün başlattığı Astana sürecinin anlamı ABD'ye, bir meydan okumaydı…        İşlerin değiştiği gün gibi ortadaydı. Aynı zamanda gelişen ABD'nin Kuzey Suriye ve Kuzey Irak'ta anlaştıramadığı Barzani ve YPG unsurları, bu anlaşmazlıktan dolayı sadık müttefiki Barzani'yi ayak oyunuyla referanduma zorlayıp sonra da ortada bırakarak IKYB’nin siyasi sonunu hazırladı. Bölgede tek müttefik güç olarak YPG’yi güçlendirmesiyle oluşan ortam ise Türkiye için beka meselesine dönüşmüş ve misilleme olarak Rusya-Türkiye arasında S-400 füze anlaşması yapılmıştı. Irak'ta oyunun tutmayacağı belli Türkiye'nin operasyonel baskısı Irak'ın kuzeyinde tüm şiddetiyle devam ederken, ABD'nin stratejisi rahat nefes alabileceği Suriye'de YPG eliyle kontrol ettiği bölgeleri silah desteğiyle güçlendirmek olmuştur. Şuan bölgede müttefik veya son kullanma tarihi dolmayan YPG terör örgütü desek daha doğru olur…        ABD bunları yaparken, Türkiye ise boş durmadı. Türkiye'nin Cerablus, Azez, Dabık ve El-Bab'ı kapsayan “Fırat Kalkanı” harekâtıyla bölgede YPG'nin kantonları birleştirme hayali son bulurken ABD güneyden Türkiye'ye komşu olma projesi büyük darbe almıştı. Sonra, Rusya - Türkiye işbirliğiyle planlanan ve uygulanan İdlib harekâtıyla Afrin nefessiz bırakılmış, Suriye'nin batı tarafında bütün bir ABD karşıtı cephe oluşturuldu. Özetle, ABD'nin bölgedeki projelerine en büyük darbe bu olmuştur. Olayın saha dışı kısmında ise buna karşılık olarak ABD, Türkiye'ye vize resti ve Reza Sarraf ve Halk Bankası Müdür yardımsı hamlesi geldi. Ortadoğu da dönülmez bir yola girildi. ABD'nin varlığını sürdürmesi uzun vadede zor gibi görünüyor…        İngiltere, Çin yakınlaşması sonrası Londra'da oluşan terör saldırısı gözdağı niteliğindeydi. Yenidünya düzeninde ABD, hegemonyasına karşı duran bir ittifakın oluştuğunu yakında göreceğiz. Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, güçlerini ABD’ye karşı birleştirdi. ABD – Türkiye ilişkileri malum ve aynı zamanda bu Asya ve Avrupa'nın küresel güç sayılabilecek ülkelerinin Türkiye'ye destek noktasında birleştikleri de çok net ortada. Rusya S-400 füze sistemlerini Türkiye'ye vermesi İngiltere'nin Birleşmiş Milletlerde Türkiye'nin taleplerine tüm gücüyle destek vermesi bunlar önemli sebepler değil mi?         Geçenlerde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sırasında Bakü- Tiflis - Kars demiryolu projesiyle ilgili konuşmasını hatırlayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bir gün gelecek Pekin'den Londra'ya kadar bu hattı kullanmak nasip olacak” anlayana, mesaj gayet netti. Ortada el altından yenidünya düzeni projesi vardı. ABD, boş durmuyor ve yeni projeleri devreye sokmaya hazırlanıyor. ABD- İngiltere dostluğu yerini soğuk savaşa bıraktı…