Doğrusunu söyleyecek olursak. Amiyane tabirle ‘Ak Denizi’ karıştıran ada olarak ‘Meis Adası’ biliniyor. Rum-Yunan ikilisi ve Jeopolitik mühendislik peşindeki AB, Doğu Akdeniz'de milli ekonomik ve meşru çıkarlarımıza karşı bir mücadeleyi diplomatik krize dönüştürmek için zemin hazırlıyorlar…
Doğu Akdeniz'de egemenlik haklarımız pazarlık konusu olamaz. Yunanistan’ın Meis Adası’nda kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sahiplenmesi Doğu Akdeniz’de en büyük çıbanbaşı. Meis Adası’nın bir hatla birleştirilerek Yunanistan için Türkiye’nin sınırlandırma bölgesine cepheli ilgili kıyı şeridini ortadan kaldıran yeni bir kıyı oluşturması mümkün değildir...
Türkiye Doğu Akdeniz'de en geniş coğrafya ve nüfusa sahip ülkelerin başındadır. Rum - Yunan ikilisinin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde “hakkaniyet” ilkesini Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin haklarını ihlal ederek ortay hat çizgisine bağlı anlaşmalar yapması kabul edilemez. “Hakkaniyet” ilkesinin ihlali Mısır, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin halkının hakları için de geçerlidir. Türkiye, aynı şekilde, çok daha küçük bir ada olan Meis/Kastelorizo için ileri sürülen hak iddiaları denizler hukukuna istinaden reddetmektedir…
Yunanistan Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına ilişkin olarak, “Girit, Kaşot, Kerpe, Rodos ve Meis” hattını esas alarak ortay hatta dayalı bir deniz yetki alanı oluşturmak istemektedir. Bu amaç doğrultusunda Yunanistan, Mısır ve Libya ile de anlaşmalar yapmaya çalışmıştır. Yunanistan bu yolla hem Türkiye’yi kendi içerisine hapsetmek hem de Kıbrıs Adası’nı denizden denize bağ kurarak karada başaramadıkları Enosis’i deniz üzerinden (mavi vatan) gerçekleştirme hayalleri içerisine girmiştir!
Öncelikle söz konusu Adalar Yunan ana karası ile Anadolu kıyıları arasında çizilen ortay hatta bakarak “Ters Tarafta” yer alan adalar olduklarından, sınırlandırma konusunda kıyı oluşturamaz ve karasuları dışında kıta sahanlığına sahip olamaz. Meis en doğudaki Yunan adasıdır. Antalya/Kaş’tan sadece 2 kilometre mesafede ve en yakın Yunan adası olan Rodos’tan 125 km uzaklıktadır. Su kaynağı olmayan bu adanın yüz ölçümü 10 km2 ve nüfusu sadece 430 kişidir. Yunanistan’a avuç içi kadar Meis Adası’ndan bir şey çıkmaz. Meis, Türkiye’ye daha yakın, Yunanistan'ın tek taraflı 12 mil karasuyu ilan edecek hukuki zemini ve kapasitesi yok. Bunu uluslararası hukuka göre anlaması lazım. 40.000 kilometrekarelik bir kıta sahanlığı oluşturmak için 10 kilometrekarelik alana sahip, Anadolu'dan 2 km ve Yunan anakarasından 580 km mesafedeki Meis Adası bağımsız ve müstakil ada devleti olmadığından tezleri rasyonel ve uluslararası hukuka uygun olamaz…
Türkiye’nin Kaş/Antalya bölgesinde, kıyının hemen karşısında yer alan Meis, Karaada ve Fener Adası, kendi aralarında bir ada grubu veya bağlı adacık değildirler. Bilakis, bu adalar, Doğu Akdeniz’in müstakil nitelikteki adalarındandırlar ve Anadolu yarımadasının da doğal sualtı uzantısı üzerindedirler. Kıyının dibinden karasuları göstererek Türkiye'nin körfezlerini yok sayıyorlar. Dünyada bu böyle değil. İtalya, Kanada, İngiltere, Libya, Mısır, pek çok ülke düz hatlar kullandı. Her ülke kıyı özelliği farklıdır. Ve Türkiye'nin iç sularını ve esas hatları yok sayma Türkiye'nin münhasır egemenliğini, hukuki rejimi yok sayma egemen deniz yetki alanlarını görmezden gelme olur...
Türkiye'nin iç suları ve karasuları alanı düz esas hatlara göre belirlendiğinde, doğal olarak Meis Adası da Türk karasularının parçasıdır…