Kitap okumak önemlidir. Zira bilgisizliği gidermenin ve gelişmenin en büyük yolu okumaktır. Okumak, su, hava, ekmek gibi bir ihtiyaçtır. Her şeyde seçici davrandığımız gibi okumada da seçici davranmalıyız. Zira okurken zaman ayıracağız, emek sarf edeceğiz. Bunun içindir ki, okuduğumuz kitap bize bir şeyler katmalıdır. Okuduğumuz kitap ufkumuzu aydınlatmalı düşünce dünyamıza renk katmalıdır. İşte bu minvalde kalemiyle ufkumuzu aydınlatmaya çalışan önemli bir entelektüeldir İbrahim Kalın.
Türkiyeli bir entelektüeli okumak istiyorsanız, İbrahim Kalın’ın kitaplarına, çalışmalarına mutlaka bakmalısınız. Bu kısa girişten sonra sözü yakın zamanda okuduğum İbrahim Kalın beyefendinin kaleme aldığı “Barbar Modern Medeni” kitabına getirmek istiyorum. Kitap 300 sayfa olup, İnsan Yayınları tarafından yayın dünyamıza kazandırılmıştır.
Barbar Modern Medeni / Medeniyet Üzerine Notlar
İbrahim Kalın, “Modern Barbar Medeni” kitabında Medeniyetlerin ortaya çıkışı tarihi ve kavramı üzerinde detaylı bir şekilde duruyor. Kalın’ın Doğu’dan ve Batı’dan önemli kaynakları taradığı görülmektedir. Bu kaynaklardan hareketle medeniyet, tefekkür, sanat, estetik konusunda İslami bir bakış açısı ortaya koyuyor.
İbrahim Kalın, kitabında medeniyeti kısaca şöyle tarif etmektedir:
“Medeniyetin özünü teşkil eden medenilik, insanın kendine evrene karşı takındığı ahlaki ve insanı tutumları şekillendiren bir değerler manzumesidir. Medeni olmayan toplumlar, medeniyet kuramazlar.”
Edebiyat tarihçisi Ahmet Hamdi Tanpınar’da aynı şekilde medeniyet hakkında şunları söylemektedir:
“Medeniyet, insanı insan yapan manevi kıymetler manzumesidir.”
Medeni olabilmek için, medeniyetin ne anlama geldiğini bilmek gerekiyor. Bunun içinde medeniyet ile ilgili derinlikli nitelikli okumalar yapmak gerekiyor. Medeni bir topluma giden yol, medeni olmaktan geçer, İbrahim Kalın, kitabında buna ısrarla vurgu yapmaktadır.
Molla Sadrâ’nın İbrahim Kalın Üzerindeki Etkisi
“Modern Barbar Medeni” kitabında İranlı filozof Molla Sadrâ’nın görüşlerine oldukça çok verildiği görülmektedir. Kitabın içeriğinde tevhide vurgu yapılmaktadır. Kalın, Molla Sadra’dan şu cümleyi alıntılar:
“Tevhid, insanın ulaşabileceği en yüksek makamlardan ve ilim ve irfanda erişebileceği en yüce mertebelerden biridir.”
Tevhidi bilince ulaşabilmek içinde, şirkten arınmak gerekiyor.
Bu konuda İbrahim Kalın, Kur’an, yaratılış âleminde ki düzen ve ıslahın tevhid ilkesine dayandığına dikkat çeker:
“Eğer o ikisinde (yerde ve gökte) Allah'dan başka ilâhlar bulunsaydı, elbette o ikisi(ve onlarda görünen şu intizam) fesâda uğrardı (bozulup giderdi)” ( Enbiya, 21/22)
Bu ayetin devamında İbrahim Kalın, şunları dile getirmektedir:
İnsan yeryüzünde fesad çıkarmaktan menedilmiştir; sulhu, barışı, marufu, marifeti kurmak ve korumakla mükellef kılınmıştır. Sulh, ıslah ve marifet olmadan medeniyet kurulamaz.
Sanat Bölümü ve İnce Bir Arayış
Kitabın birçok yerinde tevhidi bilince vurgu yapıldığını söylemek mümkündür. Tevhide vurgu yapılırken tartışmalı bir hadisin gündeme gelmesi ebetteki okuyucu açısında soru işareti bırakacaktır.
Hadisin kitapta ki metni şöyle:
“Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim/ sevdim”
İbrahim Kalın, bunun hadis-i kudsi olduğunu hatırlatarak bunun üzerinden epey bir yorum yapmaktadır.
Ben bunu okuyunca hadisin olduğu yere soru işaretini koydum.
Sonra hemen aklıma şu ayet geldi:
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56)
Bence bunun gerçekten sahih bir hadis mi? Yoksa uydurma bir hadis mi? olduğu uzmanlar tarafından iyice araştırılması gerekiyor. Zira İbn Teymiyye, bu hadis için uydurma olduğunu söylemektedir.
Her okuduğum kitabı Eğitimci- Yazar Sait Çamlıca’nın şu cümlesinin ışığında okumaya çalışıyorum:
“Kimin kitabını okursanız okuyun, her kitapta altı çizilecek cümlelerde var üstü çizilecek cümlelerde var.”
İbrahim Kalın’dan Aforizmalar
“Taklit, orijinalin aslında o kadar da kıymetli bir şey olmadığına bizi ikna etmiştir.”
“Yaratılışın kokusunu duymayanlar, varlığın sırrına eremezler.”
“Bugün Batı’nın medeniyet adına söyleyecek sözü tükeniyor. İslam dünyası ise söyleyecek sözünü arıyor.”
“İnsanların bir araya gelmesinin ve medeniyet kurmasının amacı, erdemli bir toplum inşa etmektir.”
“İslam dünyadan kaçmaz; onu varlık ve hiyerarşisi içinde doğru bir yere oturtur.”
“Bir Müslüman için Hz. Muhammed’den ve O’nun döneminden daha ‘iyi’ bir zaman yoktur.”
“İrfan kendini tanımakla başlar.”
“Dini bilginin bekçiliğini yapan ulema, bir arada yaşamanın anlamını kavramak zorundadır. Aksi halde aynı anda hem dini hem de toplumu kaybetmek işten bile değildir.”
“Medeni olmadan medeniyet inşa edemeyiz.”
“İnsan âlemin efendisi değil, onun velisi, koruyucusu ve emanetçisidir.”
“Anlamlı bir hayat yaşamak için belli sınırları tanımak ve belli kurallara bağlı olmak gerekir.”
“Özgürlük olmadan anlamlı bir eylemde bulunamayız. Özgür olmayan bir kişi anlamlı bir hayat süremez.”
Altını çizdiğim birçok cümle var kitabın içerisinde. Yazımızın daha çok uzamaması adına bunları yeterli görüyorum
Bazı kitaplar vardır okuduğunuzda sizi sürükler götürür derin düşüncelere. Siz okudukça öğrenirsiniz, öğrendikçe okursunuz. Kitabın sonuna yaklaştığınızda kitabın bitmesini istemezsiniz. İşte İbrahim Kalın’ın “Barbar Modern Medeni” kitabı da böyle bir eser.
Bazen bazı kitapların hiç bitmesini istemezsiniz. Yâda hayatınızda o kitabı iki veya üç kez daha okursunuz işte “Barbar Modern Medeni” böyle bir kitap teşekkürler Üstat İbrahim Kalın!..
Kitabı okuyun ve okutun diyorum.
Selam ve baki muhabbet ile…