Bu yazımızda üzerinde duracağımız eser Mehmed Said Çekmegil’in kaleme aldığı “Vahye Göre Büyük Zulüm” isimli eserdir. Kitap Çıra Yayınları tarafından okurun istifadesine sunulmuş ve büyük bir boşluğu doldurmuştur.
Zulüm Karışmış Kitaplar
Said Çekmegil “Vahye Göre Büyük Zulüm” kitabında, dönemin şartlarına ve bugüne baktığımızda birçok kişinin cesaret edemediği önemli bir konuyu düşündürücü ve çarpıcı bir şekilde gündeme getirmiş. Birçok insanın evinde olan itibar ettiği kitaplarda ki yanlışları ve daha ilginci, bu kitaplarda İslam adına, Kur’an adına, Peygamber adına söylenen sözlerin tespitlerin, önerilerinin hiç birinin kaynağının olmamasıdır. Bilindiği gibi İslam’da kaynak çok önemlidir. Dinde kaynağı ve delili sağlam olmayan bir konunun hiçbir anlamı bağlayıcılığı yoktur.
Tenkitte Ahlaklı Üslup
Kitapta izlenen yolu ve üslubu önemsiyorum. Zira kitabın amacı bağcıyı dövmek değil, bağın içinde ki çürük üzümleri ayıklamaktır. Yani yazar bir noktada şunun mesajını veriyor; çok önemsediğiniz kitaplarda birçok yanlış var. Bu yanlışları göre bilmeniz için bütün kitapları dikkatli okumanız ve kitaplarda ki iddiaların aslı astarı var mı yok mu ona bakın diyor.
Said Çekmegil, “Vahye Göre Büyük Zulüm” kitabında hayatımıza yön verecek konular hakkında doğru bilgiye ulaşmak, hurafeleri iptal etmek adına iğne ile kuyu kazarcasına çalışmıştır.
İşte Kitaptan Bazı Çarpıcı Örnekler
Kitabın Adı: “Envârü’l-âşıkīn” sayfa: 222
Hz. Musa:
-Ey Rabbim! İblisin tövbesini kabul et, dedi.
Hak Teâlâ:
Varsın Âdem’in kabrine secde etsin. O zaman secdesini kabul edeyim buyurdu”
Said Çekmegil, Envârü’l-âşıkīn isimli kitapta bu ve buna benzer o kadar çok kaynaksız delilsiz görüş olduğunun altını çiziyor.
Kitabın Adı: “Ariflerin Menkıbeleri” sayfa 349
“Hak Teâlâ Hazretleri otuz yıl Cüneyd diliyle halka kitap buyurdu.”
Said Çekmegil, bu iddia için şöyle diyor: gerçekten böyle mi oldu? İftira değil mi bu?
Kitabın Adı: “Din Adamının Din Düşmanlığı” hazırlayan Hüseyin Hilmi Işık, sayfa 41
Allah insanlara Kur’an-ı Kerim’den hüküm çıkarınız diye emretmiyor Resulünün ve ashabının çıkardığı hükümlere uyunuz, bunları kabul ediniz diyor.
Bu görüşünde her hangi bir kaynağı delili yoktur.
Kitabın içeriğinde buna benzer birçok konu var. Neye inandığımızı iyi bilmemiz gerekiyor. Yılarca bize dinde olmayan şeyleri dinde varmış gibi gösterdiler. Halen birileri göstermeye devam ediyor.
Kitabın sonlarına doğru Said Çekmegil şunları söylüyor:
Görüldüğü gibi, ilmi bir delil, sıhhatli bir kaynak göstermeden hikâyelerinde Allah ve peygamberine atıflar yaparak -araştırıcı olmayan- insanları şaşırtan bu haksız iftiralar, geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi asrımızda da yapıla gelmiştir ve yapılmaktadır.
Said Çekmegil’in bütün kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. Okumak gerçeği bulmak, yanlışı iptal etmektir.
Oku düşün uyan ve kendine gel bu gidiş nereye?
Vesselam…